0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1013
Okunma
Sana , iki dudak arası sevmeler bıraktım,
Geçmemiş bir geçmişin özetinden.
Güya rüyalar ,
Riya iyi dilekler...
Bir yangın esnasında kurtarılmasa da olur ,
anılar bıraktım...
Her sözde aşık gibi,
Senin - benim havasında.
Sadece sevişirken tek vücut,
Sonra herkes,
Kendinden sorumlu kendi alanında.
Ilk defa bir aşk,
Hem manevi değeri yüksek
Hem Süresi ötekilerden uzun,
Tek gecelik ilişki kıvamında.
Sana ,
komik bir çelişki bıraktım.
Çok Özel bir ilişki kılığında...
Bir , "Mış gibi"yaşama furyasında haklı olduğuna inandırılmış,
kandırılmış kendisi tarafından.
Hani özünde iyi fakat
Özünün dışına çıkmış
bir dışa vurum sırasında.
Her insan hata yapar , hayat bu.
Kırdığın hiçbir can için bir cancı bulamazsın sonuçta.
Ama kabul etmeyince daha bi suçlu kalıyorsun aklımda.
Arsız arzularını masum bahanelerle süslemiş,
Güya çok sevmiş,
kabaca bencil,
kibarca söylersek , bağımsız.
Sana , sıradan bir kadın bıraktım,
Gerçeğe çok yakın yalanlar arasında.
Bir tür , kavram kargaşasında
Ayrılınca böylemi olduk ?
yoksa böyle olunca mı ayrıldık...?
Cevap nettir geçmişine hakim olana.
Ve bile bile bilmezden gelmek ;
Küçükhanım ,
Nerden baksan ihanettir ,
Herhangi bir kendini savunma sanatına.
Yani demem o ki
Artık yeni zamanlar yok.
Ya güneş doğmayı bıraktı,
Ya da gözüm güneşi görmeyi,
Ki Zaman bile bıkmış
Sadece kendi tarafını tutan
Bu asılsız iddialardan,
Takvimlerde güneşsiz yaz ölüleri.
Ben,
Vazgeçtim anlatmaktan.
Şimdi Artık adını bile anmadığım bir şehirde,
Yüzümün haybeye buz kesildiği,
Kahvaltısız sabahlar...
Sana , gasp edilmiş ,
kandırılmış,
Sana Dolandırılmış ,
Çoğu kalmış,
Azı geçmiş zamanlar bıraktım...
5.0
100% (2)