12
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1746
Okunma

Aşk tutar beni;
Ürkünç ve savruk.
Dalga geçer hatta yok sayar.
Aşk tutar hele ki
Batıl düşlerin tarifesinde
Yol alırken iki yaka arası.
Nice gel-git…
Bir araya gelmez de iki yakam:
Ucu kırık bedbin düğmelerle iliştiremediğim
Bir ucunda ben
Bir ucunda gergef üzünçler…
Ezberime takılı replikler,
Payidar bedbinliğimin
Nasır tutmuş varsıl sayıklamaları,
O sürgün aşkların tarihçesinde
Saklı geçitler:
İki yaka arası gidiş gelişler.
Sırra kadem basmış
Muhalif tınısı neşenin,
Hüznü çalakalem yaşadığım
Öksüz kıblemde imleyen
Düş papatyaları.
Aşk tutar beni,
Her gece yarısı,
Kuşlar, yengeçler bilumum yaratık
Ta evriminden önce âdemoğlunun,
Mesken tutmuş yeryüzünü.
Görünmez olurum
Her gün bitiminde:
Sırnaşık üzünçler ayrı düşmez benliğimden,
En kadim bildiğim.
Yakama iliştirdiğim broşun metal tınısı
Batar en derinden.
Deniz tutar beni,
Uğurlandığım limanlarda
Geride bıraktıklarım.
Bir ucundan ilişirim yalnızlığa
İlişiğimi kesmişken yaşamla.
Aşk tutar beni,
İlk kez düşmüşçesine bu belaya.
Ardıç kuşları, börtü böcek nöbet tutar benimle
Demlenirken usul usul bilinmezliğimde.
Alaylı çığlıkları martıların,
Öfkem de burnumda,
İplerken sabahları,
Devralırım nöbeti geceden.
Zoraki bir gülümseme yüzümde,
Kapanırken kapılar yüzüme.
Bir elimde bıçkın düşlerim
Böler günü üzünçler.
Meskensiz ithamlar duymaktan imtina etsem de,
Bir kulağıma küpe.
Diğer kulağıma çalınan ıslığı
Sokak çocuklarının;
Yüzleri kara
Her şeye rağmen saklayamadıkları
Akça pakça yürekleri.
Göz kırparım usulca uzaklara
Hani olur da
Dokunurum Tanrı’nın kalbine.
5.0
100% (23)