14
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
1161
Okunma

Ayrımcı düşlerimin hiçbir varsayımı
Yoktu aslında.
Yok’ luğunla yoğrulduğum
İlk günden beri
Ve gizil arzuların tek temsilcisi.
Belki kırılgan belki sıra dışı,
Olmazın olurunda akıtılan
Ne çok gözyaşı.
İmgelerin de bir sınırı yoktu aslında:
Ne bir tahakküm ne tek bir eda
Arda kalan
Belki de varlığındı
Gözümde büyüttüğüm
Bir o kadar devinimin hezeyanı.
Görmediğim yüzünde dolaştı ellerim
Bakir düşlerin,
Kenetlenmiş ıssızlığında
Ketum güllerin.
Yol başında nöbet tutan
Bir garip kumru kadar
Özleminde diğer yarımın.
Bir sandalyenin kırık ayağı belki de
Üzerine oturup da göğsümü geremediğim
Uzun uzun.
Ve o uzun gecelerin deviniminde
Gördüğüm hayaletler
Çağırırken adımı ulu orta.
Serpiştirdiğim tohumlar
Son bir yordamla
Es geçtiğim son söylence.
Aşk pazarında,
Küfelerde gizli aslında
Ramak kalmışken mutlu sona.
Tefe koydular düşlerimi
Sirk cambazları.
Yetim düşlerim çalındı
Her gün batımında.
Çingene çocukları
Ağızlarında sakızları
Gülerken gevrek gevrek.
Bakir ruhların engebelerinde
Vücut bulmaktı aslında tüm gayem
Ve uzanmak sessizce
Hatta sere serpe kollarına bulutların.
Gömdüğüm günden beri
Yaktığım ağıtlar hak getire,
İlk ve son laneti aşkın
Olsa da her şey fazlasıyla beyhude.
Saklı ah’ım en derinde,
Güle güle, demek kadar
Ağır gelse de söylencenin külfeti.
5.0
96% (27)
4.0
4% (1)