31
Yorum
50
Beğeni
0,0
Puan
1989
Okunma

d
u
r dedin ya
o an mıydı sorgusuz sualsiz mıh gibi çakılmam
anaçsız duyguların da boğulurken
yoksa bir özlem miydi çölde susuz kalacak kadar
dili peltemsi yapan ve gönlü de çarpıtan şey de neydi
kimdi beni damıtarak denizde boğan o kindar
oysa saf ve masum bir gülüşün
çiçek bahçesini seyretmekten doğal olan ne var
çözemedim bir türlü
bir kahpenin kalleşçe kurşunlarımıydı
beni nankörce kovalayan
yoksa ben mi o kahpe kurşunları çektim üstüme
kör değildiler ya göreni sindirip durdu her bir halim
kör gecemden aydınlık sabaha çıkamazdım ya
Ne beni gördü nede hissetti o insafsız zalim
bir kabahat miydi yoksa
gönlümü gönlüne bunca acı ve ıstırapla taşımak
o kekre anlarını asırlarla yüklendim
bu denli günah yıkılır mıydı bre bedbaht bedbaht
yoksan yoksun ya zaten
o ahu gözlerinle ok misali vurman da neyin nesiydi peki
sen bir hayal mi yoksa gerçek misin nesin
serabın içine çölün çekip duruyor beni
şunu iyi bil ki bir ekmeğe karşılık verilen bir köfte gibisin
ölümümü görmeden behemehal hasreti de bitirmeyeceksin
ne vakit ki namerde hedef ettin nazik bedenimi
pişmanlığı parçaladım hasutluğunun dizlerinde
ama ve lakin
çorak toprakta çiçek açmayacağını düşünemedim
dedim ya elim ayağım kulağım beynim dilimle
burnumun sesine ve gözlerimin âmâsına kapılmıştım
bilemedim çaresizliğin ne melun bir şey olduğunu
yoksa ben o vefasız koca dağları hiç zorlar mıydım
ne diyebilirim ki
köprüyü bir türlü geçemedim işte
ben sana gelmeden çok önceden açıkmış zaten
hiç kapanmamış ki
şimdi biliyorum ki her bir şeyin sonu hüsran bu gidişte
bu yapılan çorak geçen mevsimlerde
benimkisi kardelen aramak gibi bir şeymiş işte…
(19.07.2015) AZAP…