Annemle bayram sohbeti

Hem yeme gelmez
Hem samana
Her kes eski özlemi içinde
Eski giymez

Her kes annesinin
Yemeğini özler
Annesine gitmez
Kime çalım çatıyorsunuz
Sanki eskiyi arayan soran var da
O zamanda böyleydisiz siz
Hep çemkirirdiniz



Ağız kalabalığı laf ebeliğinde
Hani üstümüze yok
Vallahi doğruyu söylüyorum
Hiç baklava yapmadım
Eşim ev baklavasını hiç sevmez


Ama yirmibir yıldır her türlü tatlı yaptım
Artık eskisi gibi anne babaya göre yaşanmıyor hayat
Çocuklara göre yaşanıyor hayatlar



Eski özlemleriniz bitmiyor
Susuz elektriksiz kışın kalorifersiz
Kaç kış geçirdiniz sobasız
Elimizin altında her şey
Yinede ne kadar tembelleştik haberiniz var mı?

İki saat elektrik su gitse deli taylar gibi tepinirsiniz





Her türlü tatlıyı bilirim
Çocuklar yemedikten sonra
Neden yapılsın değil mi
Hepside karı koca bizim mideye cumburlop

Hep sorarım kendime
O kadar bencilizki
Geçmişi bile kendimiz için istiyoruz
O yoksullukta analarımızın neler çektiğini bilmiyoruz
Emeklerin kendiliğinden oldu sanıyoruz
Ama öyle değil

Boğaz tokluğuna bir hayat
El gün neder diye o günlerde
Daha fazlaydı utanç
Hizmette kusur edilmezdi

Kaç kere elinde çamaşır yudun
Ha yıkadın demeliydim
Şimdi savaş kelimeler arasında
Kelime düzelmesini çok iyi biliyor bu nesil
Bir de çocuk yetiştirmesini öğrenebilsek
Diyorum korkudan
Memnun değilsen hayatından



Çek fişi dön köye
O işler artık yemez
Sarmanın incesi yerine
Kalında olsa sar sarmala
Çoluk çocuk yesin


Her gün bakkalda markette hazır fellek fellik
yiyecek peşinde koşup durmakta
İki elin


Vişne kaynat meyve suyu içir çocuklarına
Annemde böyle yapardı eskiden
Bende öyle yapıyorum..

Bu sevda bitmez bayramın ikinci günü,
On sekiz temmuz ikibin on beş
Ramazan pamuk şeker bayramı
En çok benim
En çok belkide o güzel yoksulluğu özleyen
Ama deliye her gün bayram
Babasız bir bayramın ne anlamı varki
Biraz daha beklesin annem henüz daha yaz bitmedi
Her sevinci bir anda bitirmekten korkuyorum
Fazlası israf

Seni seviyorum annem bayramın kutlu olsun!
Dün sesini duydum telefonda
İki ablam yanında yalnız değilsin
Biraz sitemkardı sözlerin
Ama haklıydın ne söyleyebilirdim

Seni seviyorum
Seni seviyorum annem
Torunun üniversiteye kazandı para
Bu kör olası para çok lazım
İşte bu deli kızın aklına esdiği gibi
Çıkıp gelemiyor eskisi gibi

Hadi birazda gelince hasbihal edelim annem..

Anne bugün de bayram
Bayramın kutlu olsun
Babamın mezarına gül koy
benden olsun !!

II

Bayramın ikinci günü..

Sevgiler doldur yüreğimin için(e)
Avuç dolusu bayram şekerleri
Bu gün bayramın ikinci günü
Bayram devam ediyor..


Aç yürekler küçük bedenler merhamete aç
Şimdi ben küçük kız çocuğuna ne diyeceğim
Babam diye ağlıyor mezarın başında
Babam geri gel sensiz heç bayram olmuyor




Senden bir şiir yapabilir miyim
Koynumda avutabilir miyim hiç annenin bile saramadığı yaralarına merhem olunabilir mi
senin gözlerin yağmurlarında ıslanıyor toprak
Annenin kalbi diyor ki seni görünce
keşke taş doğursaydım



Ben kalbimi sele bıraktım
Acı bir buse kondurdu yağmur geçerken yanağıma
uzak çöllerinde sürgün
aklım ve kalbim sende kaldı
bir ilki olduğunu düşünüyorum herşeyin
küçük bir şeyleri kahkaha atmak
keyiflenmek istiyorum sabahları
Ama olmuyor



bir gazetenin çengel bulmacasını çözerken
hele vakit yazsa balkonda masa kuruluysa yanında acı kahvem
ağlarken gülmek gibi bir kabus içindeyim
kollarım fırtnalı denizler gibi yüreğim
sahibini arayan bir kedi gibi öylesine güneşe hasret gözlerim
kış geceleri
sonu olmayan sonsuzluğunda son kurşun bakışın
uzak ilkbaharda bayram sabahı
sessizce kalkan gemi bir kıyıdan incilerini bıraktığı
bir sahil kasabasında
deniz yıldızı bir istiridye kadar çaresiz ve Issızım



düştün içime bir çakıl taşı gibi
temmuzda yüksek dağlarda kalan son kar kalıntıları
kelebeklerin yelesinde bayram üç günlük
yedi günlük eyen bohem rüzgarları yaklaştı mı
ölü yapraklar doğuruyor birer birer
sonbahar öncesinde öldüğün gün kavuşmak var
belki de aydınlığa
düşen yıldızlar bilinmeyen ülkelerin sahillerinde
dağlarda mağaranın kovuklarında iri bir yağmur tanesi gibi ıslak
uçurumun başında düş ormanlarında dev gölgeler
hançerli ok gibi karanlığın kirpikleri bakışların altında saklı



sakın dokunma yüreğime
alnımda boncuk boncuk terler
denize atılan çakıl taşları
durgun sularda halka halka açıldı
bunca öksüz çocuk dururken bayram senin neyine
köşe başında şeker sat daha iyi
zaman nasılda üşengeç
geçmiyor
öpmüyor taze yaraları
öpüncede geçmiyor acısı..

Acaba biz tembelmiyiz.
Yapmak isteyipte yapamadıklarımızı başkaları yapınca rahatsız oluyor kalbimiz
Kes sesini iç sesim kuzu kuzu bayramını yap işte

Bir ay boyunca boşuna mı bekledin bayramı
Boşuna mı oruç tuttunuz çoluk çocuk
Sabahlara kadar ne güzel vakit geçirdiniz










Nurten Ak Aygen
18.07.2015