0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1502
Okunma

Hani Mart ayında
Zamansız açan
Tomurcuklar olur ya
Hani Temmuz sıcağında
Zamansız bir anda
Doluya tutulur ya
Bizdeki vurgun
Öyle vurgundu galiba
İncecik bir dalda
Ham meyve gibiydik
Çıkan
Fırtınayla dalından
Çokta erken koparıldık
Oysa daha
Yaşamın başındaydık
Atılan tohum misali
Toprakta yeşeren
Filizlenip boy veren
Birer fidan gibiydik
Yaşama kök salıp
Öyle umut
Öyle sevdayla
Merhaba diyecektik
Böyle
Tufanlar kopacağını
Nereden nasıl bilecektik
*
Zulüm kol gezerken
Dört bir yanda
Acemice faklara bastık
Ardı ardına
Vurgunlar yedik
Diyarlara sürgün edildik
Ve amansızca
Zulüm çarkına takıldık
Çarklar arasında
Bir o yana
Bir bu yana
Böyle dört bir yana
Döne dolana parçalandık
Aslında ikimiz de
Acemi birer çıraktık
Bir anda öyle
Ham hayallere kapıldık
Kim bilir belki
Gerçekle yüzleşemedik
Bedel ağır olsa da
Düşe kalka
Yaralara tuz basa basa
Bugünlere geldik
Ama
Söylenecek son sözü
Bilin ki daha söylemedik
Muzaffer KALABA