Bedel gerek aşka ,
Ruhun titremeli korkuyla
Ve kalbin yanmalı aşkın
Dinmek bilmez koruyla
Ve o koru yemek pişirme
Zevkiyle karıştırmalı ,
Kurcalayıp incelemeli …

Ve aşk damarlarından çıkmayan
Bir yalnızlık mikrobu,
Bir hasret bir sevgi mührü olmalı

Ve aşk ey aşk be heyy aşk !
De ki: Aşka kaldırımlar ,
Gerek ,aşka elçi,aşka sefir gerek ,
Tekil aşk ruha ızdırab
İğneleyen zehirli bir aşı

Çoğuluysa uzayda
Yalınayak çırılçıplak
Gezinti deliliği …
Ve kalbe saplanan kırık bir ok ,
Sağlama yapıyor kendi döngüsünde ,
Sağlam oktan daha mı acım var ?
Çaresizlikle örülü bir kalp kafesi ,
Buna el uzatan bir haramzade ,
Kalp hırsızı,haşa yaradandan korkmadan
Kalpleri bir bir heybesine doldurup
Onlarla haydi bul aşkı
Oyunu oynayan …


Ve aşk siyah bir gecede
Yedi kat kara siyah taşın
üstündeki kapkara karıncanın
renk cümbüşüne meydan okuyarak
Bembeyaz ortada bir yolcu
Bekleyen halini görmek …
Ve benliğine sızdırmak …
Yani bimkani ilahi bir hissiyat

Yani delici bir boşluktan el sallayan
Koskoca bir dev ya da ufacık bir cüce ,
El uzat tut onu …
Can ver belki ,
Yok,
kat’iyen tutamazsın onu …