Her gün
Aynı hikaye kapısından geçiyorum
Zamandan
İlineklerini manivalasına mavi kurdale ildim çengelli iğneyle
Manifestosunda sıcak iklimlerin
Nazar değmesin


Çözdüm
Güneşi ıslatmayan yağmurlarını
Ve.. Büyüdükçe büyüdü sitemim
Aşk boyun eğmek değil ki
Zemheri de olsa olsa bir tas sıcak çorba paylaşmak olmalıydı
İki söz edebileğim


Beni anla demiyeceğim
Aşk ne anlaşılır ne anlatılır
Efsanelerde aşk
Yaşanırsa aşk olmaktan çıkar
Bana kara sevdanı anlat
Kara sevdalarda ihanet
Çarkı
Yalan dolan herşey entrika
Sevmek hikayesi derdini katlanamıyorsa seven diye nutuk çekme!


Üzülüyorum


Eziyetse eğer sevmek
O sevmek değil
Köle etmek kendine

Birbirinin aynı günler
Birbirinin aynı düşünceleri
Düşünüyorsa insan
Yalanlar ve riyalar da duruyor yerli yerinde.


Üzülme..


Dünya böyle gelmiş böyle gider..
Aşk yaşanınca aşk olmuyor
Gidenlerin yerine yenisini koymuyor sevenler


Adı aşk olmuş
Ne zamandır
ihtirasların
arzuların kölesi olmuş insanlar


Kendini arıyor bütün duraklarda yalnızlığın

Ben böyle bir aşkı tanımlamıyorum


Neden
Nedensiz bir avuç mutluluk
Adsız kahraman
Ay yolcuğunda
Bir zaman diliminde
Birazcık gözleri aşina olan
Hudut tanımaz
Cenk çemkiren bir çekirdek
Filiz sürmüş bir fidan sökümünde unutulan


Soykırım bütün alemde duygular
Yorgun bir bedenden arta kalan
Sabahı bekliyorlar
Sessizce bir gemi kalkıyor
Gözyaşı dolu bu limandan


Sıradan her şey
Her zerresi kopuk bir ses
Yankısı devriliyor geçen zamandan hüzün şarkılarının



Çemberinden geçen
sarmalın kayıp bir şehrin üstünde göğün yedi kat yücesinde
Bir yıldız yağmuru düğününde
Açıyor peygamber gülleri..


Üzülme..

Can
Kendini matah sandırma el olmuş bir aleme
Kaybedenler üzülsün seni sıkı tut
ki es geçmesin Yaradanın o kutsal eli

Sen de bilirsin her bitiş
Bir başlangıçtır aslında ..


Eli kurra çekip ne çıkarsa bahtına demek kadercilik
Çalışıp didinmeden gelen emek emek değil..




Nurten Ak Aygen

01.07.2015