11
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1764
Okunma

Binlerce şair astım gözlerimle gökyüzüne kıskandım da
Yinede şiir ölmedi yüreğimde...
Lale
Bir devre adını veren lale
Ne kadar yakışıyorsun
Türk işine Çin iğnesine
Kütahya da çiniye
Bursa da camiiye
İstanbul da caddelere ..
En çok bizim köyde severim seni
Has bahçede
Bademli, Ovakent, Konaklı arasında
Kırçiçekleri arasında
Mor, beyaz, kırmızı
Yol kenarlarında zeytinlikler arasında
Karşılar nisanda baharı
İlkokulda defterime kenar süsü yaptım seni
Çizilmesi en kolay sendin belki
Boynunu büküp bakışını sevdim senin
Belkide biraz kendimi benzettim
Belkide onun için severim italik harfleri
Yirmi dokuz harfi olduğu gibi
Tekleyerek çözdük düğümünü
Kokun yoktu şerefin vardı
Koşa koşa topladık sığmazdı küçük ellerimizi
Papatyalardan taç yapardık
Eve gelene kadar ellerimizde ölürdün ..
Vazomuz olmadı hiç bizim
Kovanozda ıslatırdım
Birde kimden öğrendim bilmiyorum
Aspirin koyardım suyun içine
Daha çok dayansın diye
Her gün gözlerinden öperdim
Sabahları uyandırırdım
Lalem ne kadar benziyoruz birbirimize
Gel yine çocuk gözlerime üşüme!!
Biliyor musun ne çok dokunmuşum seni,
Lalem
Peşkirimde Türk işi
yastığımda kanaviçe
Masamda hesap işi
Çerçevemde boyama
Yazmamda başıma taç
Basmadan şalvar
Ne çok dokunmuşum seni bilmeden..
Neden karardı gökyüzü
İğne deliğine girsem buluyor beni
Ağaçlar kaç kere baharı müjdeledi
Gidip gidip geliyor arsız bir çocuk gibi
Bahçede iğdeler çiçek açmış
Otobüsler gibi hızlı geçiyor zaman
Yol boylarında akasyalar çoktan döktü çiçeklerini ..
Hiç kıpırdama yerinden
Kaydıraktan kayıyor çocuklar
Bulut tutmuş ellerinde pembe düşlere beyaz gelinliğini giydi..
Binlerce şair astım gözlerimle gökyüzüne kıskandım da
Yinede şiir ölmedi yüreğimde...
Nurten Ak Aygen
29.06.2015
5.0
100% (15)