9
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
2073
Okunma

sustum
kendimi dinliyorum
kesif bir yalnızlığa sırtı dayalı
yorgun bedenle tulûat pazarı
"hayat devam ediyor" görünümlü bir kargaşa
ne bahara yer var yeterince
ne de kışa
yüzümü yüzdürdüğünü biliyorum yüzünde
inkârı yersiz geridönüşlerinden
ne desen dinletemediğin
densiz nedenlerinden
fazla üzülme
kaderi koşturarak terletemezsin
bir aykırı benliğin olur benim gibi
bir hâli helâlin edemedinse
şimdi gözlerimi kapatıp
sözlerimle yol çiziyorsam ruhuma
bu unuttum demek değil
ya da vazgeçtim tümden
kazanılan tecrübelerin ’sobe taşı’ sabır dedikleri
gurur; üzerine bilmeden bastığın sakız
bilinçsiz arama taklitleriyle kandırılan
bilerek dokunamamak bileklerine
şimdi gözlerini kapatıp...
yokluğun kollarında solan çiçek
bir varlığı anlamak
ve o yokluğu kucaklamak sanatı beklemek dedikleri
hederle bilenip zamana muhalif gölgeler beslemek
her gün yeniden umutla aşılanan
gururla söndürülen geceler
çözümünü bildiğin
ama artık cevapların anlamsız kaldığı bilmeceler
kaçmakla kurtulamamak gibi gerçeklerden
ondan olsa
sadece tanıdık bir ıtır kalıyor geride
kuruyan çiçeklerden
nereye kadar varır
nerede söndürür bir sabahı
makinistsiz şimendifer
koynunu sessizce tırmalayan güller
içindeki sessizliği korkutan o kalabalık ordu
sol yanındaki kabaran açlığı dürten
sağ yanında yaşayan yarı ölüler
işte
ateşi söndürülememiş hırslar deryasıysa yazgın
yaşamın, yaşanmamış yarı yangın yanı yarın
kısaca ; "ayakta duracak hâli yokken
hayatta duracak nedenleri olur insanın"
ve sen;
târumar bahçenin hırçın ayazı
ne cümlelerde can bıraktın
ne kalemde yazı!..
ToprağınSesi
.