2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
962
Okunma
Şimdilerde dursak Asır Meyhanesin de
ya da Kumkapı da bir yerlerde
Hafiften bırakırken yerini sarı solgun gün
Kendini yıldızlı gecelere
Biz de bırakalım yerimizi
Üçüncül kişilere
Durmak sorgusuzdur elbet ki bu yolda
Az ileride heybetli Kocamustafa
Belki de yalancı tanıklar kahvesi
Tepeden tırnağa buz kesse de nefesin
karanlıklar kussan da sen dolu dizgin
Nihayetinde bir tef sesidir
Ve gideceğim yer
Yine kaçtığın gürültülü gecedir
İkinci bahar’ ın sokakları
-kadar nostaljik olsun -
Ve elbet ki yollarında o çocukların
Tan renginde kadehinin ağırlığı ile
taşınan her bir damlası
Anlatti bana farklı yollarını
Bir an durmalısın
Korkudan , sevinçten ve de hayretten
Belki de düşecek hafiften
Değerlileri göz bebeklerinin
Tıpkı sairler gibi sen de
aramadin mi ?
Acının bogulacagi hisleri
hatta belki de bir şairi düşlemedin mi ?
Denizci düğümü gibi
Koparılması oldukça zor
Yoksa başka açıklaması olamaz dı
bu hallerinin
Bunalmışsın sıcağından bile İstanbul’un
Kalabalıktan
İnsandan
Bir ellerin diğer ellerini tutmaz
Bu sebepten