5
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1371
Okunma

Beş şehir yıkıldı içimde
beş şehir yakıldı...
Birincisi
doğduğum şehir
annemin karnında erken bir ağrıydım ben
dokuz ay on gün değil
sekiz değil
Yedi ay üç günlük bir ağrı
ölü bir sızı
mor bir ağrı
üçyüz elliiki gramlık bir parça...
Îkincisi
Alfebeyi söktüğüm şehir
Ali ata bak
Ayşe topu tut
Veli çok yaşa
ilk kızaran elma
kesilen fişler yüz kere tekrar edilen çizgiler
sağa yatık düşler
sola yatık dünler...
Üçüncüsü
Düşünmeyi öğrendiğim şehir
yoz sloganlar attığım
Piç bildirgeler dağıttığım
prangaların yüreğe değil
bileğe takıldığını öğrendiğim
ve her iyinin bir kötüye gebe kalışını gördüğüm
Kördüğüm...
Dördüncü
sevgilinin şehri
dört mevsim bahar
kaldırım taşları hanımelleri...
Arşınlanan her sokağın
bir hikayeye gebe olduğu
Benim bir kadına
bir kadının bana değdiği şehir...
Beşincisi
Şiir yazmayı öğrendiğim şehir
Şarap içmeyi
Tütün sarmayı
Bekar odalarında Pişkin bir yalnızlığın
bekaretini
sorgulamayı
Öğrendiğim şehir...
Şimdi bilmem kaçıncı şehrin
küflü
sadeliğindeyim
ve anlıyor insan
Doyduğun yerden öte köy yok.
5.0
100% (12)