Bir sabah daha oldu
Güneş hiç aldırış etmeden acılarıma
Saçtı yine ışıklarını üzerime
Oysa, oysa benim bedenim ruhum üşüyor
Bir sabah daha oldu
ve bu sabahta dün olduğu gibi
Yoksunuz yanımda kim bilir belki yarında
Olmayacaksınız yanımda
Ama hiç umudumu kesmedim
Yarın olmayacaksınız diye düşünmedim
Her sabah gözlerim kapıya bakar
Ola ki kapım o minik ellerinizle çalınır diye
Lanet olsun böyle hayata
Lanet olun ulan böyle nefese
Sizlerin olmadığı bir hayatta nefes almak
Sizlerin olmadığı bir nefesin beni yaşatması
Beyhudeyim gurbet ellerini mekan belledim
Yokluğunuz üzerime acı yüklüyor
Olsun ben sizden gelen acılarla
Yaşamaya alıştım gocunmuyorum of demiyorum
Güneş ben istesem istemesem de doğuyor her gün
Bir günde sizde o güneşle birlikte gelseniz
Bir gün almadan bu toprak bedenimi,
Kapımı çalsanız
İşte o zaman ister toprak alsın beni ister kurt börtü böcek
Gam yemem of demem ıslak gözlerime aldırmadan,
Bir tebessüm salarım hasretle baktığım yüzünüze
Tek korkum kaldı geride,
Gözlerimin gördüğü hiç bir şeyden korkmadım
Ama,ama sizleri görmeden gitmekten korkuyorum
Hoş bir ayağım çoktan çukura girdi bile
Kah bu gün kah yarın azrail çalacak kapımı
Özlemleriniz içerimde yeşermişken
Gül yüzünüze hasret giderken,
Ölüme gitmek ne garip,
Ne garip hasretle kavrulurken teneşir taşına konulmak
Ben babayım...
Gözü, yüreği, gönlü, acılı baba...
Hüzam şarkılarıyla bezenmiş evlat hasretiyle yanmış
Bir babayım
Değse sıcaklığınız bedenime,
Değse gülüşünüz gözlerime
Varsın,varsın ölüm denilen şey sizin dilinizden dökülsün
Gıkım çıkarsa namerdim hesap sorarsam namerdim
Bitirin bana miras olarak bıraktığınız bu acıyı
Farkında değil misiniz
Kendi ellerinizle kazdınız mezarımı
Yarın toprak olduğumda
Gözlerinizden yaşlar dökülse ne fayda
Hangi namerdin sözüne kandınız
Hangi şerefsizin sözlerine inandınız
Hangi kendini bilmez sizleri ayırdı benden
Hangi vicdan sizi koparmaya cesaret etti
Şimdi ölüm olup kussam ortalığa
Şimdi kınından çeksem hançerimi
Şimdi sizleri benden koparanların
Beyinlerini barutla doldursam
Hangi güç bana dur diye bilir
Hangi güç buna engel olur
Ulan ben yandım beni yakanları da yakarım
Yapamıyorum...
Sizleri kulliyen kaybetmekten korkarım
Yoksa ben çoktan zehri sizin hatırınıza
Şerbet diyipte içtim zaten...
Ne fayda sizleri sarıp sarmalama dan kucaklamadan
Toprak olup gitmek
Biliyorum kıyıma yanaşmış toprağın son demi
Dökülecek üzerime bir kaç küreklik
ve okunacak bir kaç fatiha
Ben hiç kimsenin fatihasını istemiyorum
Bari bari bu sonsuzluğa gidilen yolda
Baba demsenizde
Son fatiham sizin dilinizden dökülsün
Cansız ve sizsiz bedenime...


"Ey onurdan yoksun vicdanı alınmış varlıklar sizleri bir nebze insan yerine koymuş olsaydım giydiğiniz etek olmasaydı andım olsun ki sizleri tarihin sayfalarına ibretlik olasınız diye yazacaktım lakin değmez siz gibi vicdandan yoksun varlıkları tiye almaya Allah belanızı versin ben nefes aldıkça bu hayat sizlere cehennem olur inşallah"