Gökyüzü yine kara kara
Dayamışım hayallerimi
Taş duvarlara
Düşmüşüm düşmüş kurulan tüm tuzaklara
Kanadım kırık yüregim yanık benim

Yoksa bu defa
Bir hediye mi getiriyor
Gelen rüzgarla yağmurlar bana


Tüm yaralarıma merhem olacak
Beni benden alıp götürecek
Bir hediye mi getiriyor
Yoksa
Gelen yağmurlar bana.

Yağmur nur dur berekettir
Nerede susuzluk varsa oraya düşer
Benimde yanmış yüreğime
Bir hediye mi bırakacak yoksa .

EY ! MİKAİL
şeytanı CENNET ten, atan

Karıncaların susuzluğunu gideren
Kırbacını vurup da denizlerin, bulutların sırtına
Koyun güder gibi güden.

Yağan yağmurların ardından
Güneşi tutup kulağından
Isıt
Üşüyen yüreğimi, ısıt bu defa.

Kurumuş kırlar da papatyalar
Mavi kelebekler etrafıma kanatlansın
Kanatlansın
İlk ve son bir defa.
Hadi
Yağan yağmurların ardından
Getir bana,getir bana.

.
.
.