3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1450
Okunma
Çocukken, gökkuşağının ayakları vardır ve onlar toprağın altındadır sanırdım
Hani diyorum;
Bir yağmur sonrası
Gökkuşağına tutunup geliversen
Kapım aralansa
Apansız süzülsen içeri
Bir düş gibi
Renk gibi, ışık gibi
Doluversen odama
Huzur gibi…
Ilık nefesini duysam alnımda
Kalbim fırlar mı yerinden?
Deli gibi…
İşte o zaman
Kayıp gider saçlarımdan tokalarım
Heveslenir peşine düşmeye
Kırmızı pabuçlarım
Unuturum
Fındık dalına asılı beşiğimde
Gün boyu seni beklemelerimi
Unuturum
Senli sensizliğimi
Yatılı okuldaki kimsesizliğimi
Garipliğimi…
Yamalı dizini gösterip:
“ Siz, okumaya mecbursunuz! ”
Diyen duruşun eklenir kimliğine
Hamurun sabırla, şefkatle,
Cömertlik ve azimle yoğrulmuş senin
Gözümün nuru, hasretim…
Bilirim:
“Gel ” desem… gelemezsin
Görünen köyün ardı yakındır,
Bekle beni, geleceğim
Naime ÖZEREN
5.0
100% (7)