2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1047
Okunma
Derlermiş ki şafakla beraber bir gün aydın filizlenirmiş her sabah
ve doğan her kızın adı Filiz olurmuş
patırtılı bir gülümsemeyle başlarmış güne günahsızlar
patırtılı bir kahkahanın çiçeğini sularken
her köşeden uzatıp burnunu aşk uzadıkça uzarmış
ve gece olmadan daha gece mavisi uzanıp öpermiş bir bulutu
karanlıkda bile sayılan bir deri bir kemik
veremli vergili sevda
sayılırken kaburga kemiklerinden
kutsal adına ne varsa
yanarlarmış kiremitte pişen balığa
mangalda içten içe yanan kömüre
ömre ziyan iç çekişlerle insan taş olmalı
başlarken iyiden iyiye esnemeler
gün esner esner gece bir garip uyku halleriyle
tek ayak üstü aşk fısıltıları
en parlak yüzüyle bu kez ay gülümseyerek
düşer yere öpermiş toprağı
ezilirmiş şukufeler tomurcuk tomurcuk açarmış ya
bir utanç şukefenin ak göbeğinde
kapanırsa içine yaprakları böylelerinin suskunluğuna
küstüm çiçeği derlermiş
bütün kedigiller sokulup birbirlerine ana baba oğulcuk
rüzgarın taradığı saçlarıyla Mor bir salkım
unutmaz o da topraktan geldiğini
o da eğilip eğilip öpermiş toprağı her eğilişinde ay vakitleri
çocuklar duyar derler fısıldanır kulaklarına
eli öpülür büyüklerin ve yere düşen ekmeğin
uğrunda verilen emeğin
kutsallar baş üstünde tutulur
ve öpülür bayrağın alından ay yıldızından
şafakla beraber geceleri acı çeken her kadının yüzünde
bir gün aydın filizlenirmiş sabah olunca
patırtılı bir gülümseme çatapatlı bir kahkahayla
başlarmış güne gamsız kadınlar
Yüksel Nimet Apel
5.0
100% (7)