0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1417
Okunma

Kahve olsam fincanında/ yudumlasan beni
Kahve bahane olurdu/ yudumlardım buseni
Menfaat sevgili oldu/ şimdi değişti fincanlar
Hatır gönül eskidenmiş/bunu bilmeyen ne anlar?
Yürek dökülürdü fincana/ buğusunda cazibe
Tüm yüreklerin attığı yer/ değil midir Kâbe?
Kahve artık gelmiyor/ ne uzaktan yemenden
Kokumuzu yitirdik biz/ konuşuyoruz ayrı dilden
Ey sevgili, yükselirdi/ buram buram o kokun
Zarif medeniyetini sildiler/kalmadı hassas dokun
Lakin bizi değiştirseler de/ içten korunursa öz
Bir ilhamla canlanıverir/ yürekten gelirse söz
Yine doğarız küllerimizden/ sönmemiştir aslen köz
Bize idrak ve yürek lazım/ hem basiretli bir çift göz
Ey kahve edebiyat değil bu /sevgiliye duyulan özlem
Seni candan can bildim/ hem ilaçsın, hem merhem
Gel kokalım buram buram/ yine canlansın buğumuz
Yine tevhide kalem sallarız/ canlanırsa ruhumuz
Gönlüm doldu kahve ile/ içtim selam sevgiliye
Bin yıllık kardeşlik varken/ şimdi ayrı düşmek niye?
Hatırım olsun aç ellerini/kalbini ruhunu semaya
Yine düşeceğiz yollarına/ sabır şükür edep hayâ
Andım olsun içeceğiz /kırda bayırda bu kahveyi
Fincan tabak aynı ruhta/ incitmeyiz kimi kimseyi
Aşk adına hiçim ben/aşkım benim hiçliğimde
Aşk âdemi yorar mı hiç? Benim aşkım kimliğimde
Ey kahve ,farklı olsak ta diyarlarda/ bir hissiyat meşalesi
Akkor yapar, tutuşturur yürekleri/ damla İslam şulesi
Bilgi yüklen hak katında/ dinini yaşa aşk ile
Gönül hâlesi inançla kurulur/ kahveden öte bağ ile
Yusuf Erdoğan/