Hayrettin Taylan


"Ey Kadîr-i Hakîm!”,bir kelebeğin gözbebeğinde seni görüyorum
"Ey Kadîr-i Hakîm!”,görünmeyenlerin her tınısında seni görüyorum


imtihan-ı ademliğin nefsi diyarında seni görüyorum
cemalinin nurunda helalime yansıyan her ışıltıda seni görüyorum

firkatin, hicretin, vuslatın, anın her deminde seni görüyorum
sıdkın vehminde, kutsal veçhenin derin sözlerin seni de görüyorum

habil’in dilsiz destanında, nuh’un yeniden doğuş efsanesinde seni görüyorum
tasvibeliğin teşbihlerinde, menkıbelerin telmihlerinde seni görüyorum

vaveylaların lirizminde, ağıtların ünlemlerinde seni görüyorum
kalubelanın utkun duruşunda, veli akışın cemi cümlesinde seni görüyorum

ikbalin canında, canın cananlığında, aşkın mestaneliğinde seni görüyorum
tarifsizliğin arifliğinde, erdemin deminde, ilmin her ışığında seni görüyorum

ezelden levhi mahfuza giden her sızıda, her sözde, her özde seni görüyorum
yakubun sabrında, eyyüp’ün şükür yolculuğunda, yüreğimde seni görüyorum


suyun, yağmurun, umudun, aşkın sesinde ,ufkun uğurunda seni görüyorum
aklın nakillerinde ,her zerrenin mantık hecesinde seni görüyorum

varla yoğun, azla çoğun, en çok da hak ile batılın tezadında seni görüyorum
kıyam eden “bilmeyişin “irade kumaşında seni görüyorum

secde eden alnın arayış deryasında seni görüyorum
bizdeki hal’in kulluk sadıklığında seni görüyorum

karanlıkla aydınlığın şafak çizgisindeki inceliğin sırrında seni görüyorum
her varlığın varlık sebebinin sırrına incelik kademlerde seni görüyorum

sonsuzluğun tanımsız yakınlığında, mananın düşselinde seni görüyorum
on sekiz bin alemin, alemeti- i farikasında seni görüyorum

dağla sisin, toprakla yağmurun, yıldızla gecenin aşkında seni görüyorum
melalin celalinde, cemalin helalinde, huzurun nedimliğinde seni görüyorum


sözün gözünde, gaybın sözsüz romanında, benimde seni görüyorum
“Yâ Hâlık-ı Külli Şey! Yedi katmanda, yedi bin berzahta seni görüyorum

kudretinin , iradenin ,hikmetinin , hâkimiyetinin ,rahmetinin bereketin hakkında görüyorum
imân-ı kâmillerin itikadında, naçarların dualarında, inleyen her varlığın sesinde görüyorum

musa’nın denizinde, isa’nın dirilişinde, davudun sesinde, ibrahim’in ateşinde seni görüyorum
efendimizin ayı , güneşi teshirinde, teşbihi zor olan her şeyin özünde seni görüyorum


"Ey Vâcib’ül- Vücûd, ey Vâhid-i Ehad!" ey külli iradenin ricali, her şeyin bakiliğinde seni görüyorum
“Ey Kadîr-i Zülcelâl, ey Kâdir-i Mutlak!" mutlağın dirilişinde, doğrunun çizgisinde seni görüyorum

“Ey Feyyâz-ı Müteâl!" varlığın sonsuz çeşidinde, uğurun sonsuz dilinde seni görüyorum
“Ey Hâlık-ı Zülcelâlî!" hakkın her zerresinde, ustalığın her yaratmasında seni görüyorum

“Kadîr-i Zülcelâl!" kadrin, kısmetin, kudretin, huzurun, hüznün her aşamasında seni görüyorum
Ey Rabb-i Rahîm!" gizilde, açıkta, ruhta, nefeste, nefiste, seste, özde seni görüyorum


"Ey Kadîr-i Hakîm!”,hükümlerde, cürümlerde, ceninlerde, ol dediğin her şeyde seni görüyorum
“Ey Kahhâr-ı Zülcelâl!" affedişin, kötülükten arınışın, her kaçışta seni görüyorum

"Ey Kadîr-i Hakîm, “oku emrinde, zat-ı k bakiliğinde, şah damarımda seni görüyorum
“Yâ Hâlık-ı Külli Şey!" külli olanda, kendimde, kendimden ötede seni görüyorum

“Ey Hâlık-ı Rahman ve ey Rabb-i Rahîm!” semada, fezada, hevada, ruhta seni görüyorum
“Ey Rabbim!”,hüdhüd’da , Kıtmir’in sadıklığında, simurgun öze uçuşunda seni görüyorum

"Ey Kadîr-i Hakîm!,”kudret-i bakide ab- ı aşkın sakisinde, divan-ı gönülde seni görüyorum
"Ey Vâcib’ül- Vücûd, ey Vâhid-i Ehad!" ben’de, ben’i ben eden ben’de seni görüyorum