8
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2462
Okunma

Ah! Ne ümitler yaktım
gönlümün kuytusunda bilemezsin
kuşlar özgürlüğe doğru kanat çırparken
iki gözüm iki çeşme ağladım
geceyi gündüzleri birbirine eklerken
Uyuz bir kedi gibi gönlüm
kendi içine sığınırken
sabah esintilerinden medet umdum
alıp uçurup gitsin diye
gurbet elden olmadı
Yüreğim bir uçurtma gibi
takılı kaldı bir telde
aşağı tükürsem sakal
yukarı tükürsem bıyık
bin parçaya bölündüm içimde
hiç kimsecikler bilmedi bilemezdi
Derin bir sessizlik içine gömüldüm
gömüldükçe
naçar bir ağaç misali
kendi dallarımda büyüdüm
büyüttüm meyvelerimi
Gölgemde kendi kabuğunda
sevdiklerim
milyonlarca yıldız içtim
ay karanlığında
bir tek Tanrıya sığındım
öyle kolay değil di
yaşamak
Tırnaklarımla kazıdım
hayatı Söke Söke yol aldım
gurbetin ar damarı çatlamıştı
bir türlü yakamı bırakmadı
uzak yabancı bir kentin
yıldızları altında sayıkladım
yarım yırtık uykularda
Şimdi
artık rüya görmeyi bile unuttum
Ah! nasılda özledim
O çocuksu düşleri düş de olsa
bazen bulutların üstünde
kuş tüyü yastıkta
uzanıp kalmak istiyorum sere serpe
Bazan gönlümün kıyısında
demirleyen fosil şehit bir ölüyüm ben
bazan süt beyaz bulutların üstünde
gezinen milyonlarca kelebek
yıldız yorgan altında gözyaşlarını
ak gerdana inci inci sözcükleri dizmek
Seherde açan bir gül tomurcuğu gibi
bülbülün güle güne ilk öpüşün
düşlerin bittiği mevsimlerde bir hasret
kaybolmuş dünyamın içinde
başım kuma gömüldüm
kuma gömülmüşüm
Ve.. Diz çökmüşüm
Tanrısına yakaran bir çocuk örneği orada kalakalırdım
içimde
kocaman dev bir sessizliğin
dev bir gövdesi vardı
yüreğimdeki ağlayan denizlerin
dizginleri ebem kuşağında
Ve.. Maziye çalan kırların
yeşil renkli bıraktığı iz
dudaklarımda çocuk gülüşüm
ıslanırdı yağmurlarda şafak sökerken
doldururken tavşan kanı renkli çayı bardağı
içimi dökerdim
Baharın saçlarını gömerdim yüzümü
küçük gelirdi örtmeye ellerim
koskoca dünyada yitik denizlerde
kırmızı bir Balık yavrusu örneği
her güne yeniden dirilişim
Çırpınıp durdum yaşamın kıyısında
üç günlük dünyada
üç gün ömrü olan kelebek gibi gönlüm
sararıp soldu yapraklar tekrar yeşerdi
mevsimler mevsimlere eklendi
hasret bitmedi
Bir yabancıyım artık kendime bile
geri kaçtı sıla ben üstüne gittikçe
ben sevdikçe yüksek dağlardan daha çok daha büyük
bir aşk bir sevda
alıp götürün beni ben öldüğümde
gömün
kendi köyümün topraklarına
bizim köyün kuşları böcekleri
bulutları dolaşsın yağmurları
yağsın üstüme ...
EDEBİYAT DEFTERİ’ AİLESİNDE BULUNAN TÜM KALEMLERİN KANDİLİ KUTLU OLSUN!
Nurten Ak Aygen
15.05.2015
5.0
100% (12)