19
Yorum
54
Beğeni
0,0
Puan
3577
Okunma

....
Annesizlik
zehrini
içenler bilir
buruk ve acıdır tadı
kırıktır bir kanadı
yürekteki kuşun
uçamaz
ah!
hikâye
böyle başladı
bir sabah
kaldırım taşlarının
arasına saklanırken çocukluğum
güneşim çevirdi yüzünü u’mutsuz yarınlara
bir yarım yamalak gündüzüm şimdi
tarifsiz
üryan acılar
yapıştı ayaklarıma
topal bir u’mutsuzlukla bitti masalım
küçük omzumda onlarca yük
yalnızlık doğurdu her u’mutsuz gecede
kimsesizlik denen illetli kahpe
ah! annem
ah! benim
inci tanem
gül demetim
mutluluk denilince
gülen gözlerin gelir aklıma
avuçlarımı öpen
gül dudakların
tenime ilâçtı pamuk ellerin
okula giderken bir kapı aralığında
kanatlarının altı
dualar kadar kutsaldı
huzur kokan ellerindi yüzümü okşayan
hayallerimin deminin
en koyusunu yaşarken
sen vardın anne
her sabah bir tutam
mavi gizlerdin avuçlarıma
Allah’ı ve kardeşlerini sev derdin
ah o meşum gün kapıya dayanmadan önce
gidişinle
çocukluğumu da yatırdılar
o yekpare soğuk taşa
ölüm ağıdı diye bir şeyler mırıldandılar
amcaların ağzını bıçak açmıyordu
en son ne söyler bir çocuk en sevdiğine
saçlarımı tara kurdelamı tak
ya da artık kalk
üşüyeceksin anne…
MELTEM KINIC
Şiirime sesiyle hayat veren Mehmet Ali Yalgın’a en kalbi teşekkürlerimle..