2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1388
Okunma

Sen;
gönül sabıkamda, sevdiğim
bir elma kurdu gibisin.
Hep içimde hissettiğim,
içim oyula oyula,
çekirdeğim kanaya kanaya,
karanlık, izbe gamlara
ve mülteci sürgünlere
adım adım
ama
gönüllü gittiğim.
Taaa iliklerimde hissettiğim,
hissettikçe de bittiğim..
Çektiğim ahuzarımı
bir tek
sen gidip sormalısın bülbüle.
Çünkü:
Usul usul
ve tomurcuk tomurcuk
yüreğimde kabaran
kır çiçeğim sendin.
Hatırla,
bu na tamam aşka
sen kendin gönüllü geldin.
Ve bir gün,
-ne olur, artık yeşer- diye
yarınlara
ve umuda
bu sürğünü ben diktim!
Neden cüce kaldın ki?
Bir türlü boy atmadın, ne acı.
Bak:
Bu sensin işte!
Kalbimdeki süresiz kiracı,
beynimdeki
o anarşist
ama tatlı işğalci!
Şimdi;
Sen
bir bir yakıp yıkıyorsun ya
yar,
en derin hücrelerime
sabır ve umutla ördüğüm
direnç barikatımın tuğlalarını..
Ve şimdi
son bir isteğim var senden;
kendi ellerinle bir şerit çek,
susmuş
sus-pus olmuş yüreğime.
Bir tek, hatıraların miras
ve ölümsüz kalsın, yaralı
yaralı kalbime.
Gönüller sersem ve arsızdır,
yarın ne olur bilinmez!
Gözlerine sürme gibi çektin ya beni
Basıldı yürekte ki fermana mühür,
artık iz’in silinmez;
"Aşk Mahalli’dir. Girilmez!"
14/15:11:2014
Saat:23:45/15:15.
5.0
100% (1)