6
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1127
Okunma
Mevlânâ’ya aşk nedir diye sormuşlar: "Ben ol da bil," demiş!..
Bilmek yaşamaksa, yaşanmadan yazılanlar zandır, zannımca
Aşıkların hallerinden yola çıkarak bu gece kalemimden düşen naçizane dizelerde olduğu gibi
Hak Aşıklarına selam olsun
Allahu Teala; bizlere de Aşkıyla yanan kalp lütfeylesin
//Aşk odu deren kalbin faniyle işi ne ki!
Deli deyip geçerler Hakk aşığı halbuki//
Rahmet sağanağının seyrine dalınca göz
Derinliğine inip manadan derilir öz
Dile pınar olurken bağır dönüp ummana;
Kapatır perdesini gönlün faniden yana
Silinir birer birer yerine gelmez giden;
Dağılıp her bir zerre toplanırken yeniden
Sancısı düşürürken nefesini melale;
Sol yanından dökülür aşk odundan şelale
Mahzunlaşır bir zaman sukuttan alıp demi;
Tamamlanırken kalpte aşkın devriâlemi
Sıkıştırır bedeni ateşten bir cendere;
Deryaya açılırken manadan bir pencere
Özde doğan güneşin şavkı vurur simaya
Şulesi yanağında benzer gökteki aya
//Bakmasını bilene manadan haber verir
Gönlünün toprağında kurumuş dal yeşerir//