4
Yorum
13
Beğeni
4,9
Puan
1060
Okunma

Issız ada gibi insanlar
anlaşılmaz
kiminin içi dışında
kimiyle dertler
paylaşılmaz
şaşıyorum her gün biraz daha fazla
kimi gelecek arar bakla falında
ben nazlı denizleri severim
uysal rüzgarları
yırtılsada hayat tuttuğumuz yerden
farz olmuş sanki
yuvarlanıp gitmek üzerimize kader
misali
Sallanıyor ceviz ağacının dalları
kimyası anlaşılmayan toprak
bir sürgünkü yüreğim
ne mümkün
su üstüne iz bırakmak
uzaklarda maviler kararıyor
taze bulutlar beyaz
nazlı fakir bir ikindi
atılıyor günden
pamuk gibi tınaz tınaz
çoçuk sesleri geliyor parktan
top sesleri
çoçuklar öfkelerini boşaltıyor
ağız dolusu küfür
yüzünde gülümsemeler
toz toprağa karışıyor
el ayak kır pas
paslanmamış küçük yüreklerde
kin ve nefret yanaşmaz
doyulmuyor oynanan oyunlarındaki haz
geri döndüler leylekler
uçuyor tek kanat olmuş sürüler
sıradan bir gün
tılsmında sıcaklık gülüyor
gözlerinin içi kaygısız
dolaşıyor karşı duvarın dibinde
uyuz bir kedi
ağaçlar mutlu
kısa kollu giyinmiş oğlan çoçukları
bir serçe balkonun kenarında
bana bakıyor anten demirinde
ürkek ve ne sevimli
ürkek ve kırılgan
insanları sen daha hiç tanımamışsın
şimdiki insanlar insan değil
dost satıyorlar arkasından
kuyusunu kazıyorlar
birine ayrı diğelerine ayrı
yüz bakıyorlar
sarmaş dolaş
ayakları dolaşan sorhoş gibi
yanıp dönüyor
sözleri söz değil
rüzgar beklemeden dönen fırıldak gibi
dönüyor
üç aşağı beş yukarı
seyreyle karlı dağları
eriyip gideceksin bir gün
tepelerden aşağı
ekmek derdinde bir serçe
bulutun ucunda yağmur
bazen diyorum ki
çiçeklerin dalında
yeşil yaprak yaprak üstünde
ince bir toz olayım
ama olmuyor..
Nurten Ak Aygen
29.04.2015
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)