8
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
4444
Okunma


ben hayatı bir mezat dükkânındaki eşyalara benzetiyorum Aze
antikadan sayılmamış,
itilmiş,
seçilmiş ama sevilmemiş
meselâ bir zigonun feryadına
" cilalı dönemleri de oluyor insanin,
tek ayağı tutkalsız topallıkları da .. "
bazen oyalı yazmalı berhudar babaanne örter üzerini, kıyamaz
yürektir işi
göz nuru
bazense hamallık et diye koyar sahibin önüne; -görgüsüz komşunun-
ayağını uzatacağını bile bile!
hayat işte
bilek işi
-elin- teri
"ne zamanı kalır insanın
ne de bir avuç kadar yeri.. "
bak Aze şuradaki gardıropta kayın ağacı
görüyor musun?
duvarlar kerpiç, üzeri kireç,
zemini toprak
-kokla!-
korkusundan saklanan naftalin kokulu yaramaz çocukları,
bak yine dudağını bükmüş Sıla
gözleri dolmuş gamzelerine -senin gibi-
of! görüyor musun?
kırmızı kamyonetin tekerini arayan Çınar’ı
ne kadar masum
"zira haysiyet sorulmaz bir oyuncaktan
bekaret aranmaz ki olmamış çocuktan.. "
biliyor musun Aze
bana mezattan bir eşya ol deseler,
aynalı vitrin olurdum.
hani üç kısım, üzerinde raf,
ortasında vizontele, mazisinde cafcaf,
yanında cibinliği yaldızlı,
yaninda pullu bindallı bir kaç fotoğraf
"içinde bir zamanların acısı,
doğamamış evlat sancısı."
peki sen ne biçersin kendine rutubetli ahşap kokusundan,
bordo kadife kumaştan,
verniği tırnaklanmış koltuk takımından,
baş köşesi çökmüş,
eksifí eskimiş gelinlik kız rüyalarından,
ne biçersin kendine
ne biçersen kendine
-söyle!-
sen kendini hiç beyazlar içinde gördün mü Aze?
"ben gördüm,
ben gömdüm.."
velhasılı vakit tamam mezatçı!
al bakalım şu sandığı
ceviz ağacı, ipek astarlı,
ziynetsiz duygularım,
annemin orlon lifleri,
usulden bir kaç gusül havlusu,
ve babamın eski açık sarı yün çorapları,
soğuktur biraz bizim oraları..
-hepsi saklı
-hepsi senin
para pul istemez!
"onun hasretini içime atmiyorum bu gece,
umutları perakende satmıyorum bu gece.."
5.0
100% (21)