1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1176
Okunma

çırpınırdı yüreğim çölde kalmış serap gibi
tuz biriktirmiş kahvem çoraklaşmış toprak gibi
herkes baksa gönül aynasına sorgulasa kendini
yüzü toprağa değmemiş kurumamış yaprak gibi
ah insan unuttun kendini asfalt kaplamış yüreğin
ve uzaksın hakikat duygusundan ve yoksunsun kalben
sade kuru bir akılla nefsine hizmet eden sen
hani tefekkür,sahte limanlara demir atmış gölgen
ne gecenin billur saati canlılık verir ruhuna
nede doğan güneşten esinlenir yüreğin
halbuki karanlık zannettiğin o geceler var ya
saadete açılan penceredir bırak sende gafletin
bilirsin ki iki dünya kuşatır birisi kocaman alem
sen bu alemde bir özelsin ve alem içinde adem
iç alemindir kurulu düzenin o hayatın keyfiyeti
sebep/senin ölçülerin/davranışlar o hayatın,çizgileri/kıymeti
ışık saçan gönlün yoksa bil ki karanlıklı dünyan
gölge misin ışık mısın hangisi dünyanda var olan
ya hakikate yol bulup yansıyacak gönül ışığın
ya da karanlık koyu gölgeler gibi korku salacak yüreğin
hani kaybolan yapraklarda bizde fikren kaybolmayıp
birleştirsek gönül dünyamızda dün bugün ve yarını
olgunlaşsa iç dünyamız ve ufuk köprüsü çizgisinden
bir devlet kursak içimize "BİR" olanın varlığını
Yusuf Erdoğan
5.0
100% (1)