7
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1814
Okunma

/Güneş saçlarını dağlara tararken
Köprü altlarındaki çocukların üzerinde çiğ taneleri var
Çocuklar var bolluk içinde büyür
Çocuklar var
Başına kırmızı duvak geçirilip hayalleri berdele kurban verilmiş
Çocuklar var çamurdan tezekten tenekeden oyuncakları
Üşür nefesiyle ısınır yorgan altında yapar ev ödevlerini
Çukurovanın kavurucu güneşin altında katıktır domates ekmeğine
Yerken besmeleyle şükür eder
Çocuklar var yeni doğmuş
Günahsız memesi ağzından alınıp cami avlusuna bırakılan
Dökülüyor yüreğimden ölü çocukların sessiz gözyaşları
Hiroşimada halefçede uyur büyümez çocuklar
Çocuklar var
Öksüz coğrafyamızın üstü başı toprak kokan çocukları
Geçimleri kaçakçılık yolları meşakkatli
Yolları mayın ,yolları kâfir ,
Yolları ölümcül tuzak
Yolları çile çiler gecenin koynu ayaz hayın
Yoksulluğun gözü çıksın feleğin onları unutmuş bir lokma ekmek için çay şeker için .
O çocuklar bisikleti bilmez katır sırtlarında büyümüşler
Bir damla mavi düş uğruna
Vuruldular karanlığın koynunda
Okulları tek odalı bütün derslerini ucu kıvrık bir defterde toplarlar çantaları naylondan
Dilleri mimli
Umutları yollarda pusu kurmuş ,
Dünyada eza cefa hep onlara
Elleri yüzleri soğuktan buz kesiği
Uçurtmalarının kuyruğu göğün kuşağından Feleğin çarkına takılmış
Kırk düğüm olmuş ipi bir daha hiç açılmaz
Çocuklar var
Roboski’de vurulmuş güvercinler gibi kanatlarından
Failleri ise hep meçhul ,
Parçalanmış pantolonundan elli lira çıkar katır kirası
Babası toplayamaz parçalarını kor mamo derler
Gözlerinin retinası işkencede yırtılmış
Anaları bulamaz dağılan ciğerini
Ay ışığı saçlarıyla süpürüp parçalarını gecenin kuytusuna saklar
Dağıttılar nâr taneleri beyaz karlara
Milenyum çağında katır sırtlarında taşınırlar
İki odalı kerpiçten evleri ve bir damla mavi düştü tek suçları
Kürtçe ağıtlarla yıkanıp sarıldılar ak kefenlerine gelincikler açtı
Analar çocuklarının kaybolan yüzlerini aradı yüreğine közlü bir hançer saplandı
Çocuklar var
Umutları geleceği göğün rahminde çürüdü
Kırılası sapık kirli eller uzandı onların
Gül kokulu saçlarına
Yıldızlar lâl ve sağırdı duymadı bir kızın çığlıklarını
Gecenin elleri yoktu uzanıp ana gibi sarsın koynunda uyutsun ..
Öldürülüp ormanların izbe yerlerine atıldılar
Babasının gözyaşları içinde kurumuş
Ah ! O anneler gözlerinde yaşlar yüreklerinde hep buhurdanlık var ....../
nurcihan
5.0
100% (7)