7
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1546
Okunma
Ölümler kuşandım yokluğunda
Kemiğe dayanan kınsız kılıçlar
Ve soysuzdu koynumda kundaklanan yangınlar
Ne su ne de rüzgar kâr etmedi söndürmeye...
Bil istedim!
Namussuz ağrılar çakıldı her yanıma
Kaç çocuğun gözleri düştü gözlerimden
Kaç kadının gülüşleri vuruldu dudak kıvrımlarımda
Acının çeşnisini sürdüm yaralarıma
Ve ben tanrım ben! neden ölmedim?
Potinlerim vardı benim
Birbirine vurdukça gürlerdi
Ya da ne bileyim
Belki de çocuktum da bana öyle gelirdi
Şimdi vuruyorum ya iskarpinlerimi birbirine
Arada kaptırıp vuruyorum ya hatta beynime, beynime
Neden gürlemiyor ey tanrım?
Hayır!
Bir gidişe değil bunca sitem, bunca isyan!
Bir ölüşe hiç değil!
İşte tam burada bir parantez açmak istiyorum Allah’ım
(...)
Açtım parantezi ve kapattım.
Doğal bir afet yaşadım ben biliyorum
Diğerlerinden farklıydı yalnız bu
Adı ne deprem ne sel ne de toprak kayması
Bir felaket ki hâlâ enkaz altındayım, bağıramıyorum ve boğuluyorum!
Yokluğunda sınırlar aştım ülkeler boyu
Kırlangıç kanadında umutlar bekledim ummanlar ardı
İşgaller kuşandım tepeden tırnağa
Mağlubiyetim saf tuttu yanıbaşımda
Topraklarım düştü, denizlerim kurudu
Sahipsiz bir yurt gibi bekledim seni
Şimdi tam da burada
Şair öldü.
Lâkin bu sadece bir şiir değildi!
Bil istedim!
02:20/19.04.2015/Sev_tap