Ey sevgili.. Bugün de çok özledim seni, biliyorsun ben özledikçe yazarım sana dair özlem dolu hayallerimi bir mektuba..
Gönderemem ucu hep yanıktır mektubumun..

Gece uykuya dalarken aklımda bırakıyorum seni, sabah uyandığım da yanımda bulayım diye yanımda yoksun ama seni her sabah yüreğimin ta için de buluyorum..

Günüm sensiz seni anmadan kendimle geçmez ki, kahvaltı hazırlarım sana benimleymişsin gibi otururuz masaya bir zeytin sana senden bir zeytin bana sanki gerçekmiş gibi..

Sonrasın da kahve yaparım bol köpüklü ve şekersiz ikimize, içeriz keyifle kırk yıl hatır değil ömürlük hatır niyetine kahve bahane aslında sohbetimiz ömürlük seninle..

Ev işlerine dalarım aklım ve yüreğim yine seninle yalnız bırakmazsın ki beni, bende bırakmam işlerim senle kolaylaşır çabuk biter sen olunca hayalim de..

Akşam olur yaslanırım dizine aşkla mutlulukla bakarım yüzüne hatta gözlerine dalarım, sonsuz hayaller de seninle el ele..
Dağları denizleri aşarız mehtapta yıldızları seyre dalarız, ortak şarkımızı söyleriz yüksek sesle..

Yine uyuma vakti geldi işte, uyumak istemiyorum diye nazlanırım biraz.. Canıma minnet uyumak isteyen kim der gülümsersin..
O an sarılırız birbirimize başımı koyarım omuzuna, hayatımız filmini oynar gözümüzün önünde sen ayrı şehir de ben ayrı şehirde seyrederiz birlikte..

Sana yazdığım bu mektubu saklamam gerek en güzel yere, seni hep sevecek olan yüreğime..
Ondan daha emin bir yer bulamam ki o saklar ancak canı pahasına için de..

Mektubumun ucu yanık neden mi yanık, aşkınla özleminle yanan yüreğimin azcık közü değdi de...



18 Nisan 2015/15:49
Melekçe Yürek Sesi



Ucu yanık bir mektub’uma, ses olan değerli Şaire ve Yorumcu (Emine Akbaş) canım kardeşim çok teşekkür ederim.. Sesine yüregine sağlık çok ama çok mutlu ettin beni, süpriz oldu mektubum sesinle sanki can buldu sevgilerimle...