18
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1343
Okunma

beynimle ben birleşmeye çalışıyorduk
gereksiz şeyler girdi araya
arayıştayken bir sürü ben arasındaki beni
bilmediler
yenmez her kuşun eti
ne kadar gerçeği tekmeleyen unsur varsa
girmek istediler
iğne kovuğu bir karanlıktan içeri
ne bulacaklarını umuyorlardı
suya bırakılan beyaz bir gülün
dirilişini görmekten başka
döndüm baktım ardıma
bütün ısıtıcılar açık rüzgâra karşı
dicle ve fırattan başka nehir olduğunu kabul etmeyenler bile
açmışlardı ısısını güneşin
gök delinmiş dedi beynim
canlanmaya çalışan gülüme
artık yapraklarını dik tut
sakla dikenini içinde
üstünde gezinebilir sonra
insan suretindeki ayılar
aradaki bulutlar engellemedi
çalıdan çalıya konan çalı kuşunu görmeme
ne de çocukluğunu yaşayan çocukları
diğer çocukları unutmadan
en çok da kendilerini taciz eden
sürünen göçmenleri
nasıl da hızla konup göçüyorduk hayattan
bir filmden diğer filme girmeye fırsat kalmadan
çok bekleşenler vardı dışarıda
ve de pek çok seyirci
kim söyleyebilir bize şimdi
bütün sahneler görüldüğü gibi yaşandı
tekrar çekim yapılmadı
ne kadar yaşar kopartılmış bir gül suda
duygum ve aklım tartıştı
ey toprak
yağmur yüklü bir bulut ne kadar yakınsa sana
o kadar yakınız..
11. 04. 2015 / Nazik Gülünay