0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1016
Okunma
yalnızlığıma gelen adresini
yağmurlu bir günde
yıldırımlar
yanıma düşer gibi
yazıyorum defterime
yorgun gözlerimi alarak
yağışa aldırmadan
yitik şehrin adreslerine koştum
yoktun hiç bir denizde
yoktun ne kadar aradıysam
yıldım,diz bağlarım eridi
yığıldım
yanlış adreslerde gezinmişim
yaşlı ağaçlara döndü dünyam
yamaçlardan aşağılara sarkan
yan yana
yaşı yaşına
yorgun ve
yığılı dizili tomruklar
yavaş yavaş
yaslı ve sevinçli kimi
yüzlerce insan ve hikaye
yağmurla yağıyordu
yüreğime
yetmiyormuş gibi insanlar
yarışıyordu benimle
yokluğunun dayanılmaz boşluğu
yaraydı
yanıyordu gördüğüm her yer
yangınlar içindeydi
yılların acımasız mazisi
yenilir mi, içilir mi...?
yutkunduğum dertler
yetmiyor seni bulacağım yol
yetmiyor sana ulaşacak zaman
yağmalanan şehrin
yanık kokuları,alevleri
yaslanmış kalmış
yanaklarına
yetişmeliyim çağrına
yetişebilmeliyim çığlığına
yalnız bırakılmışsın
yitirilmiş
yenilmiş
yaşarmış gözlerin
yaz mevsimi
yoktu kimse
yaş günün dü
yakınlaştık seninle
yenilenmişti günlerimiz
yetmez sana koştuğum
yar bilip almalıyım yalnızlığıma
yalnızlığını silip
yeniden yürümeliydik
yepyeni gülüyor bak
yüzün
yağmalanmamış henüz
yaz güneşi
yaz çiçekleri
yaz yağmurları gibi
yaz gecesi duyguların
yüzümü seviyor
yokuşlar çıkıyor
yarışlar kazanıyor
yılmaz iraden ...
Mustafa kaya
21.06.2015 / çengelköy