0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma
Kudurgan sapkın sevdaların dikenli mantığıyla kanadım
Örtülü kapkaçların vuruşuyla can vermişken çocuk
Sönen gündüzlerin kül gecelerinde türküler ağıt
Ve bestelenmemiş acıların keskin sızılarını duyuyorum
Kan pıhtılaştıran nasihatlerle
Rendeledikleri gün kırıntılarından talan yapar alacalar
Aldatırken göremezler ihanetin mutluluğundaki doğurgan sızıyı
Gömülürler şüpheye endişeye korkuya piçtir doğan
Hançerlenen topraklarla kanıyor baharlar
Sanal hayalet zevklerle oyalanan
usulden kalabalıkların vicdansız tutumları
besliyor canavarları yaşamın kan kaybından
Güneş başka yanar
Ağlar hava toprak deniz
Öyle varılmadı mı tufana
Ben yapamam
Alacalardaki kıvrak karayı vurmaktır işim
Parmak elin el kolun kambur belindir bilesiniz
Ki
çokça zahmetli uğraşların konuk yüksekliğinden düştükçe
Anlayacaklar
bilinenlerin ve yaşananların serap gibi olduğunu
Ne varsa kapsamında yaşamın
Yaşayabildiğimiz kadar yaşasak cazibeleşir ölüm
Peki ne adınadır bu azgın hücum
Kan duvarlarıyla mı korunmalı çıkarlar