Kaderin getirdiği bir engelli kızıyla,
Çalışan kentli kadın, emeğin kutlu olsun.
Fabrika sisteminin acımasız hızıyla,
Dalaşan rantlı kadın, emeğin kutlu olsun.


Bağ bahçe çilesinin yetirdiği aş ama,
Ömür boyu tokluktur ulaştığı aşama.
Tarla tapan işinde hep bebekli yaşama,
Alışan sütlü kadın, emeğin kutlu olsun.


Kaçamağı uzatıp hafta sonu Erdek’e,
Her defa başkasıyla yeni baştan gerdeğe,
Yeter ki cüzdan dolsun, gelip geçen erkeğe
Yılışan tatlı kadın, emeğin kutlu olsun.


Et pazarına çıkıp, sarhoşlarla kolkola,
Kuytularda garibi getirip kafakola,
Şaşırmadan sonunu bağlayıp karakola,
Doluşan etli kadın, emeğin kutlu olsun.


Nasırsız elleriyle yaşarken dantellerde,
Ev eşik çoluk çocuk derdi yok entellerde.
Sevgiliyle yalnızca turistik otellerde,
Buluşan yatlı kadın, emeğin kutlu olsun.


Peynir ekmek yiyenin seçip de gönderdiği,
Sadabad lâlesinin abidik gubidiği.
Bağlılık yeminiyle, moladadır dediği,
Çelişen antlı kadın, emeğin kutlu olsun(!)


Satarken mendilini sığınıp çınarına,
Dayayıp çenesini meydanın pınarına,
Yorulunca bulduğu sandığın kenarına,
İlişen dertli kadın, emeğin kutlu olsun.


Zurnanın eşliğinde usulünce hoplayan,
Bir at arabasıyla kağıt naylon toplayan,
Kapışınca nidası mahalleyi kaplayan,
Dili şen potlu kadın, emeğin kutlu olsun.


Kimileri yaşarken Karun hazinesiyle,
Dertten ırak şen şakrak sıcak kuzinesiyle.
Bulduğu bir ekmeği yatalak ninesiyle,
Bölüşen bitli kadın, emeğin kutlu olsun.


Keyfinden, kaderinden leke düşüp arına,
Kapaklanıp kalarak lüks otelin barına,
Otoyol kenarında yanaşanın farına,
Gülüşen mutlu kadın, emeğin kutlu olsun.


Sabah akşam karnını doyuracak çobanı,
Bulunca yatıveren Hasandağ’ın yabanı,
Uyuşup tembellikten kalçada kan çibanı,
Oluşan butlu kadın, emeğin kutlu olsun.


Anasının kalbinden çıkarıp sildiğini,
Hazırlarken hayata ne varsa bildiğini,
Bir çocuk yuvasında gönülden dildiğini,
Üleşen kitli kadın, emeğin kutlu olsun.





Şiirimi seslendiren Sayın Hicran Aydın AKÇAKAYA Hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum.