Toros dağlarında şafak sökerken,
Yeni açmış güller boyun bükerken,
Sırtında kepenek koyun güderken,
Kavala can veren dilim var benim.

Yazın yaylaların kışın dağların,
Bir başka bereket üzüm bağların,
Köylünün geçimi, ığrıp ağların,
Avucu nasırlı elim var benim.

Eğirdir gölünde, balık tutulur,
Eve götürmeden yolda satılır,
Elma toplar iken, stres atılır,
Sayısız bahçede dalım var benim.

Besmele çekilir, tezgâh kurulur,
Geçmezse nişanlı yürek burulur,
Yanık türkülerle, kirkit vurulur,
Düğümünde emek, halım var benim.

Geçmişten gelmedir cilvesi, nazı,
Dokundurur bazen inceden sızı,
Rengârenk açar beklemez yazı,
Narına yandığım gülüm var benim.

Yeşiller içinde gidenler bilir,
Yolunu uzatır bir daha gelir,
Çamların kokusu akılda kalır,
Dağın yamacında gölüm var benim.

Yaklaşır seçimler dökülür gülüm,
Yağıyla kavrulur çoğalmaz solum,
Hikmeti kendinden çıkarır tulum,
Heykeli dikilen sülüm var benim.

Yaşlı nenelerim dokur hasırı,
Pamuk ellerinde görmez nasırı,
Her güzelin elbet vardır kusuru,
Eğri büğrü giden yolum var benim.

24.11.2014/Kadir KÜÇÜKKARATAŞ