0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
8696
Okunma

Bende saat hep seni geçiyor
Sende Saatin kaç
Takvimin hangi acıyı gösteriyor
Bilmiyorum sevgili
Bil’diğim bende yelkovan, akrep, saniyede hep seni geçiyor
Acını gösteriyor
Hiç bir saatte senden kaçmadım
Kiyametime daha kaç var
Bilmiyorum Kaçamadığım sensizlikte
Debelendiğim uykularımın arasından fısıltılarım geliyor mu sana
Sensiz zaman böyle
Soğuk
Yorgunluk
Yaşlılık
Karanlık
mum ışığı altında bir hazan vakti
Seni yazıyorum yine
Bir yanımda devrime dair çocuksu düşlerim
Diğer yandan namussuz zifiri karanlık geceler ve seni bana getirmeyen yarınlar
Oysa ki
Sen bir gece yarısı
Denize vuran yakamozun
Yüreğime saçtığı huzurun ta kendisiydin
Bak sevgili
Pencere önünde uzaklarda gözlerim
Gözlerim senden kalma hüzünlerle dolu
Tüm duygularım ağır yaralı
Kan reva içinde can çekişir
Avuçlarında eriyen kar tanesi gibiyim kadınım
Yok oluşumu hisset’miyor musun? Gör’müyor musun?
Sensiz
Yüreğimde yokluğunun matemi
Gözlerim buğulu camların ardında
Sensiz
Sıra dağlar misali uzayıp giden
Bir yalnızlık ortasında yüreğim
Gel’meyecek misin?
Ne zaman ki seni ansam
Hüzün dolu sarı bulutlar çöker gözlerime
Sabaha yüreğim sağ çıkmaz hiç bir gece
Hep gecede kaldı
Sen diye kanayan sol yanım
Sen ruhuma
Şiir tadında bir muhabbetsin
Okuduğum her satırın
Sözlerinde bulduğum şiirim
Gel’meyecek misin
Sen bir adam bıraktın
Geriye
Uykuları geceye mahkum edilen
Sabahlarda
Kirli sakallarından hüzün kokusu tüten
Senle gülüyor
Senle ağlıyor
Senle konuşuyor
Senle susuyor
Sende hayat buluyor
Senle ölüyorsam eğer
Gel, gelmelisin yar
Gel’meyeceksen
Kirpiklerine kur idam sehpasını
As beni sabah ezanlarında sevdiğim
Bende saat hep seni geçiyor
Gel’mesende hiç bir vakit
Vakitsiz gidişine inat
A. Haluk Fidan / bende saat hep seni geçiyor / 26.01.2015