12
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1236
Okunma

hadi git.
madem ben gönlünün dağlarında bir meltem gibi esemedim
siyah saçlarında baharın çiçeklerini açtıramadın ellerimle
ve annesiz çocukluğunun öksüzlüğünü saramadım
soğuk su yemiş yüzünün donuk ifadesi
suratıma şamar gibi inmeden git.
bırak ben sessiz bir gece gibi
usul usul kayarım gündüzün kucağına
ışıklar yanıltır insanı
bir köstebek gibi gömerim kendimi yalnızlığıma
alışkınım ben günahsız taşlanmaya
eğerim senden gelene başımı
gülerim yine saçma sapan sözlere
sırf sen mutlu ol diye.
hadi git...
aklın bende kalmasın
ben ağlamaya utanan gururlu kadınlardanım
yağmur bulutlarına ısmarladım
senden sonra yağacaklar üzerime.
belki de kal demeliyim sana
tüm o karanlık sözlere rağmen yalvarmalıyım
göğsünü gere gere
yendim sonunda deyip
gelir sığınırsın dizlerime beki de kim bilir
ve ben aslında alnımda duran
ve yalnız onurlu kadınların bildiği
ar damarımı koparıp atmalıyım
güler gibi yapıp yenilgiyi sen diye sarmalıyım
ki aslında benim yenilmem aşkın yenilgisidir bilirsin.
korkma
sen hiç o kadar basit olmadın
onursuz bir kadını sevemezdin biliyorum
çarpışan iki cengaver gibi
gönül bağında karşı karşıya dururken
ve sen dudağının kenarında asılı kalan
’’ seviyorum’’ kelimesini elinin tersiyle silerken
gözlerin ölü sevdanın rengine bulanmıştı
baktın baktın ve sustun.
bense al yazmalı bir türkünün içinde kaybolmuş
ellerimde yeni kaybettiğim çocuğumun ölüsü
usulca gözlerini kapatıyordum
ve sabır denizine bırakıyordum kendimi
ki ne çok yüzmüşlüğüm vardır orada sen de bilirsin..
yaşanmamış her güzel anıyı
sırtındaki kin torbasına doldur ve git..
bilirim bu kin seni ayakta tutacak
her ’’ben’’ aklına düştüğünde
gözlerin çakmak çakmak
tutuşturacaksın hayalimi
ve ’’beni hak etmedi’’ diyerek
başın dik
yüreğin delik deşik
boş bir çerçeveye takılı gözlerin kalacak geride.
beni daha fazla söyletmeden git.
yoksa yeminimi bozup hiç sevmediğin kadınlara dönüşeceğim
ki hasretin yüzüme vuran azgın dalgalar gibi
çarpttıkça kayboluyorum kendimde..
git...git...
Ayvazım DENİZ