3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1721
Okunma
eteklerinde hasret yüklü dağın çiçeği
sanadır seslenişim sana,
hangi bulut’un siyahı değdi yapraklarına
ve hangi rüzgar kırdı ince dallarını böyle hoyratça,
sen dikenlerini batırmaya kıyamazken
hangi eller acıttı ipeksi yapraklarını,
hangi akşamın yağmuru
ince ruhundan çiseleyen damlalar...
dumanlı dağların sevimli çiçeği
sanadır seslenişim sana,
sen etrafını güzelleştirirken
ruhundan fışkıran ince melodiyle,
hangi nida larda ayyuka yükselip
yapraklarını döke döke indin tüm serzenişinle...
efkarlı dağların, yağmur yüklü çiçeği
sanadır seslenişim sana,
engin dağların, sızılı çiçeği
sanadır seslenişim sana...
kaç yaprak daha dökeceksin böyle daha,
kaç elde kırılacak
kaç hasrete solacak
kaç yağmura ev sahipliği yapacaksın...
yeşil dağların, umut kokan çiçeği
sanadır seslenişim sana...
bir kelebek misali
gelsem konsam yapraklarına,
kelebek narinliğinde sıkıca tutunsam dallarına
ve uzatıp ellerimi incitmeden seni
berelerine dostluğu şifa etsem,
sürsem yaralarına kan reva kalmış gönlümü
sen beni iyi etsen, ben seni...
can kardeşim Hülya’ya atfen
11.02.2008
cumali efe