Ümitler yorgun düştü sabahlara,
Sevgiler gönlümde bir demet çiçek...
Şeytana taş çıkartır yeminli günahlarım...
Bir sevinç deryası parlar göcek göcek....

Diyar-ı gurbetlere saldığım sevdalar;
Unuttular sılayı kor hasretlerde...
Gözlerim hayallerin deryasına dalar,
Öksüz çarpar yüreğim amansız kasvetlerde...

Çiçekler nasıl boynunu büküp ağlarsa;
Hicrana gömülen sevdalar gibi...
Nasıl karşılıksız sevda dağlarsa,
Mecnun gibi çöllere vurur kendini...

Her şey karşılıklı bir hicran hariç...
Herkes bir beklenti umut içinde;
Hasretin zehrini bir yudumda iç...
Bilmem ömrün nerde ,yaşın kaçında...

Sislenen ufuklarda kızıllığa bak,
Bir hicran ressamı; ağlarken gurup;
Boğarcasına düğümlenen hıçkırık,
Unutulan sevdalara ;dar ağacı ve ip...

Simitçi çayıma bir simit verde,
Martılarla bölüşeyim derdimi...
Bir hicran alevi var ise serde,
Kime bırakayım garip serimi...

Gemiler uzaktan bir düdük çalar,
Alevlenir aşkı sevdada hicran...
Dalarda gözlerim maziye dalar,
Bir yıkık hanede bir gönül viran...

Sana gönlümü açtım ya Rahim;
Senden gayri ilaç veren olurmu...?
Sana inanmayan kalbler ne vahim...
Sensiz bu gönüller menzil bulurmu..?

Musa DOĞRUER ( Teslimi)

06.02.2015