0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
859
Okunma
İstila edilmiş göz bebeklerinden
akarken tuzlu göz yaşı
Üşür kentler sabır kuşlarının
tünediği avuçlarımda ve
Soluğumun buğusuyla ısıttığım
ıslak saçlı gecelerin
Kursağında biriktirdiğim
yalnızlık cennetinden
Kovulurken suretin
Islak bir yaprak olup düşüyorum
Daha goncadayken gidişin
mütemâdiyen
Yorgun ,ölgün
suskunluklarında unutturdum sesini
ve sonra
Cümleler uyuklardı
güne düşen karanlıkta
Ve bir titreme tutuyor
tarihle yaşıt kadim düşlerimi
Adem’den kalma
çok sesli bir suskunluğun ortasında
Göğsümden koparıp sevdayı ,
Kuşanıyorum katre katre yalnızlığı,
Avuclarımda büyüyor acı,
Aramızda üç duvar
doğmayan güneş
Merhametin yankısı düşerken
son sözlerine,
Yagsız bir urgan
dolanıyor boğazıma
Ve sonra ansızın
yığılıyorum toprağa kesik kesik
Sesler duyuyorum
bu çağ yangınında
Cenneti düşleyen ben
cinnetin dehlizlerinde
dolanıyorum