19
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
3192
Okunma

Bu şiiri değerli dostum Mert YİĞİTCAN ile birlikte yazdık
ay düşmüştü saçlarına
ayaz bir gecenin yalnızlar köşesinde
gülümsemiştin
mutluluk meleklerine gibiydi sanki
dokunamadım kaldım öylece
ve sonra
bir ah! ettin sadece
işte gül yüzlüm veda edemedik biz seninle
mutluydun o an … bütün bildiğim bu
gittin …
yarım bıraktığın
bir yaşamın en dipsiz kuyularına bıraktığın beni
kim bulabilir ki bıraktığımız izlerimizde
gün , soluk benzimi yakar işte şimdi
vurgunum şarkılarda
eserken rüzgar senden yana
ah! gül yüzlüm
ne diyeyim ki sana
ya da kime ne söylesem
dilim lal
çıkmıyor sesim
yaprağını kaybetmiş bir gül gibiyim
musalla’da kalmışım
unutulmuş bir mefta’yım sanki
o mefta ki
bir kırlangıcın kanat sesinden düşen
uçurumun rengi
silinmiş bir fotoğrafı göğsüne siper eden
ah! bu dağlar içime devrildi
simdi tüm Torosları yıkmak istiyorum
tüm yanardağlardan magma olup
püskürtmeli beni şimdi
ve mahşeri sırtıma vurdu bir dev
hani güneşin yedi rengi
kandil yanan geceler
matematiksel bir sey midir ölüm ki
hesaplayıp götürdü seni
bulutlar ağlar
şimdi gecemde eskimiş yüzünde kalmış hasretlerim
karanlığın içinde dolaşır ruhum
sokaklarda kaybolmuş bir ses
ışıksız bir kandilim
yanar sensizliğim kaderin eskimiş yılları gibi
rüzgarı dün’de kalmış dinmez fırtınalarım
sensiz siyah beyaz bir film karesinde kalmış
kurumuş bir gün gibiyim
göğe çektim anılarımızı
ve şimdi ah! hangi kayıp mevsimlerde
bir gelin tacı gibi
kondurdum kefenine
bir veda şarkısını
kara ağaçlardan geçtim ben
sen diye tüm mezarları deştim
ve bir çeşme var
sana yakın
sana uzak
sen seversin diye bir ağaç var
mezarında
baharları kuş sesleri açacak
hava tipiye gebe bir fısıltı
ve takvimlerde 9 ocak
annem gitme şiirini
gösteriyor ve sonsuz bir hıçkırığı
kayıp mevsimler bu şiirin adı
kayıp ve düşünülmeden harcanmış
iki metre bir beyaz
göğsüne değin çukur
ve kara bir geceye
seni bırakıp dönmek ne zor
bir meleğim vardı benim
o da şimdi yanımda her daim
yüreğimde seni yaşar sende gibi
bir de senden öte varlığın var ki
o , artık sonsuzluğa şarkılarımız
benimle şimdi
aksam oldu meleğim şiir oldu evren
sen ki ,toprağından yanıma koşarken
bulutlar ağlar şimdi gecemde
eskimiş yüzüne kalmış hasretlerim ben
içimin karanlık sokaklarında dolaşır ruhum
kaybolmuş bir ses ışıksız bir gölge
yanarım sensizliğin nar’ ında
eskimiş yıllarım gibi
dinmez fırtınalarım
rüzgarı kalmış dün’ de
yüreğimde bir keman gibisin benim
hasretim arttıkça titrediğim
şimdi bir yıldız düşür gözlerime
senli mevsimlerden
bir ışık bırak baş ucuma
öpsene beni
sensizliğimden bu gece
ay karası gül yarası gözlerinin
bir mahşer ötesi’ndeyim
biliyorum meleğim
ruhumdaki gece karanlığında
cennette yanan kandil sensin …
Ayşegül Aşkım KARAGÖZ – Mert YİĞİTCAN
kuşları ve kedileri çok seven iki şair
02.02.2015