Hizmetinden aşınmış kalelerin birinden
Farklı bir yerde durup baktım sana Adana
Antik kentler içinden, uygarlığın serinden
Tarih kokan şelale yaktım sana Adana

Hiç bir zaman kendinle kalmadın tek başına
Gönül veren adını taşıdı dilden dile
Saat Kule’n seslenir tüm dağına taşına
Vakiti naklederek hitap eder gönüle

İki yakan toplanır Taşköprü üzerinde
Adana simgesine Karşıyaka minnettar
Toroslar’ın içinde suyu akar derinde
Elektrik santraline Seyhan Nehri’n hizmetkar

Meşhur Misis ismini Ceyhan, Hitit’e taşır
Dokuz gözlü küprüde kayıp Lokman ilacı
İpek yolun üstünden efsaneye ulaşır
Nuh ve tufan izine mozaikler aracı

Bir camin var merkezde kubbesi ihtişamlı
’Selimiye’nin eşi, Sultanahmet kardeşi’
Mimaride muteber vakıfta desen namlı
Türkiye’de en büyük, tarzında yoktur eşi

Tepebağ, Yumurtalık, Ayas antik kalesi,
Otantikte cumbalı, orta bahçeli evler
Kent surlarına bakar eskimiş iskelesi,
Müze ve tiyatroda paylaşılmış görevler

Alnın ak Çukurova geçit verdin herkese
Arazine kurulmuş medeniyet beşiği
Fetihlerden yorulmuş dinlerde türlü sese
Araladın gizlice Şahmeran’a eşiği

Saymakla biter mi hiç günümüzde izleri
Her birini temsilen tarih sanki ayakta
İlk insanın bastığı yere çeker bizleri
Her ilçen caziplikte kesintisiz kıyakta

Akdeniz’de güçlüsün tarım ve ziraatte
Ormanında yetişir Çam, Sedir, Göknar, Meşe
Yayla kültürün zengin her kesime vaatte
Huzur dolu her köşen sırtı vermiş güneşe

Adanalıyım diyen seninle gurur duyar
Sofranda çeşit nimet bereketli ambarın
Sırtlar pamuk yatakta, eller turuncu soyar
Günden güne kıymetle artıyor itibarın.


Nezahat YILDIZ KAYA
14 KSM’14