10
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1726
Okunma
20’NCİ DİZE,20’NCİ ÇERÇEVE
-İ-lk bakışın bir ok gibi, deldi geçti, şu sinem-i-
-L-ale ile sohbet eder, sevda üzre şu kızıl gü-l-
-K-ırmızıdır ortak sevda, gönlerdeki nazlı bayra-k-
-B-adı saba nasıl eser, şu gönlümü eder aba-d-
-A-ğartırken tan Dünya’yı, bülbül şakır makam nev-a-
-K-aranfilin kokusu var, ne de güzel ılık ılı-k-
-I-şıyan her sevda gibi, sil gönülden gam’ı, pas-ı-
-Ş-iir gözlüm, iftiharım, olmalıydın sen bana e-ş-
-I-lık ılık hoş nefesin, döndürüyor yâr, başım-ı-
-N-asıl sevdim söyleyemem, ben de kalsın o bir niha-n-
-B-üryan olur bu sevdamız, doyumsuz bir sanki keba-b-
-İ-zhar ettim ben aşkımı, kıskandılar gülüm biz-i-
-R-uhuşen’im şimdilerde, olmasın yâr, kalpte eska-r-
-O-tantik yâr bak bu sevda, bir leyla’dır, şirindir –o-
-K-ekik, nane ve kantaron, ne güzel açmış şakayı-k-
-G-üruh olmaz benim sevdam, şu gönlümde koca bir da-g-
-İ-rem gülü gibi açar, bilen bilir değerin-i-
-B-argahıma girmek için, sıra bekler çok muhata-b-
-İ-mgelerim, senin için, senli rüyalarım gib-i-
-Dumanlı dağ başı gibi, senin aşkın bana hace-d-
-E-y gönlümün sevda gülü, mutluluktur aşkta gay-e-
-L-abitane çok etkili, göz üstünde eğik hila-l-
-D-ilin tatlı, lebin tatlı, söz de tatlı olsa hey ha-d-
-İ-zbelere kaçma sakın, görmem lazım her an sen-i-
-G-ül dalında bülbül olsan, sevdamıza bahçe ve ba-g-
-E-ğlenir mi acep sunam, gönüldeki bahçeler d-e-
-Ç-içek açsın dal ucunda, renklensin şu dağda yama-ç-
-T-erennüm et sen de gülüm, her sözünde olmalı ta-t-
-İ-lgün baksın gıpta ile, örnek alsın herkes sen-i-
-Ş-erareler tutuşturdu, bak büyüdü kalpte ate-ş-
-U-yku tutmaz gayrı beni, bu sevdalar dipsiz kuy-u-
-S-inemdeki bu yarayla, ram olurum, ederim pe-s-
-İ-mbat eser, ilgıt ılgıt, düşündürür her an sen-i-
-N-agehan bir umut düşer, gönül ister sarsın suza-n-
-E-kebe yolları geçtim, ramak kaldı yâr görmey-e-
-M-ennan bilir kalbimizi, mutlu etsin gülüm biz-i-
-İ-lk bakışın bir ok gibi, deldi geçti, şu sinem-i-
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
BAD-I SABA : Sabah yeli…BAD: Yel…SABA: Sabah
TAN: şafağın sökmesi, Dünyanın aydınlanması
NEVA: Türk Sanat Musikisinde makam
GAM: Tasa, üzüntü
İFTİHAR: Kıvanç, övünç
NİHAN :Gizli, saklı, sır
BÜRYAN: Et ve pirinç ile tepside yapılan yemek
İZHAR: Belirtme, gösterme, açığa vurma
RUHUŞEN : Şen ruhlu, neş’eli, canlı, cuvıl cıvıl olan
ESKAR : Yara izi
OTANTİK: Eskiden beri var olan özellikleri taşıyan
GÜRUH: değersiz, aşağı görülen, küçümsenen
BARGAH: İçine izinle girilen yer
İMGE: Zihinde tasarlanan, gerçekleşmesi istenilen, benzetilen, düşünülen, hayal edilen
HACET : İhtiyaç, alet, edevat
LABİT: Ne denli, nede olsa
LEB: Dudak
İZBE :Basık, loş, kenar kuytu yer
TERENNÜM: Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme, kuş ötüşü,anlatım, ifade etme
İLGÜN: Halk, ulus, ahali
ŞERARE: Kıvılcım
RAM: Boyun eğme
İMBAT: Yazın(gündüzleri) denizden karaya doğru esen yel
NAGEHAN: Ansızın
SUZAN: Yakan,yakıcı, ateşli, coşkulu
EKEBE: Yaylaya veya dağ’a, döne, döne çıkılan yol
MENNAN: Çok ihsan eden
RAMAK: Çok az kalmak, az farkla
5.0
100% (13)