1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
930
Okunma
Beni bu karanlık gecede uykusuz bıraktın.
kalbimi; ruhsuz, saydam ve eksik...
acı değil bu elbet, pişmanlık değil
sessizliği dinliyorum sensizlikten daha yorgun
kalemimden çıkan her kelimenin boynu bükük
hayal kırıklıkları gözyaşlarıma karışmış
gözyaşları yanaklarımı kanatıyor
adın çıkıyor ağzımdan dişlerim dilimi kıstırıyor
göz kapaklarımı kapatıyorum
yokluğun zerre umurumda değil
zifiri bir karanlık
bir yağmur damlası düşüyor alnıma, saçlarıma
içimi ferahlatmak istercesine
olmuyor yapamıyor her zerrem senle
rüzgar silmek istiyor seni benden
benle yaşlanmış olmalıydı kalbin
kalbinin olmadığını anlatıyor bana şeytan
karşıma oturmuş kırmızı karlar içinde
karlar yağıyor koca şehre ben üşümüyorum
senin sahte mutluluğun yakıyor beni
yaktığın ben gibi yan istiyorum
bir oğlan çocuğu susturuyor beni
gözleri sana benzeyince
kokunu getiriyor ağaçtan düşen yaprak
yaprağı alıyorum yerden bir sitem ediyor sonbahara
avutuyorum onu sen hiç kışın düştün mü?
aralık soğuğu sanıyorum gri denize bakınca
deniz bana bakmıyor acımasızca vuruyor kıyıya
kıyının sesi çıkmıyor alışmış yıpranmış
martı sesi geliyor uzaklarda
bir parça huzur olmalı diyorum
huzur diyor zaman huzur içinde
içim diyorum ellerimle sol tarafımı yoklayıp hatırlıyorum
son bakışını içim gitmişti sana
ondanmış demek bu sonsuz boşluk.
5.0
100% (1)