3
Yorum
9
Beğeni
4,9
Puan
1847
Okunma

Gülsün seçtiğimiz tüm çiçekler
bir taş atılıyor göğsüm kırılıyor
yazmasın kalemin bizi yazamasın ben gibi
sanki uçar gibi giydiğim elbise
duyarlı bir ölüme kavuşur gibi
kibritlerin içinde bakar yüzüme
sereserpe bir cüretle
Bir şiir sardım bir yazdım sen diye
ağaçların dargın bakışlarında
bir dokunsan ağlayacak
Bir konuşsam tutulacak ay
geceye benzesemde Gece senin ismin
o yüzden ben içeri girip sustum
kendimi ayırırken içimdekinden
bakacaksa bana bakabilecekse
kendiliğinden gelsin kendiliğinden gelsin
ben söylemeyeceğim artık...
sessizliğin ilk haline
o büyük dalga
beni içine batırıyor
içeri gir sayıklamalarımdan
hayal etmemi arala
gerçekleş.
boğulan mavimi kurtar
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden,
yerleşemiyorum
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer
su yakıyor ateş boğuyor...
senin vücuduna kurdum şimdi salıncağı
ipleri kestim
mesafeler denizi doğururken
gözlerinden sağılan
ben ağlamam
içimde su yok bomboş
öylesine yoksulluk çaresizliğimize
senin dışında bir yerde ,
koptum kendimden
her ölümde ,
rüyanı gördüm
ve kadar örtüldünmü içine
sen camdan bir evde yaşarken
ben kapaklı bir tabutta bekledim bitmemeyi
Bir giysiye girmiş
bakmışlar ona
tezahür bir damga vurmuşlar
derisinde boş yer kalmamış
yazdıkları yazılardan.
kapadım gözlerimi
bastırdı baskınlık
her yeri görüntüsü sardı
derinin altında çınlayan bir sesti
kimsenin duymadığı bir ses..
ve sonunda sırası gelir
o müthiş sesizlikte
bilmezken artık ne yapacağını
koyu mavi gecelerde boğulurken
ve kısmi felçlerim depreşir
depremin anavatınında
tutumsuz benim ellerimle
uykusuzluktan tutkusuzum
zamanı akıtan kumların içinde sapsarı
tuzundan yanıyorum
genzim kainatın cehennemi...
ağzı kesilmiş gülümsememde kaybolan düşlerim...
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)