2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2603
Okunma

Telâfin bile özür gerektiriyordu
Telâfisi olmazken bunun
Giderken neyimi aldın götürdün de böyle eksiğim
Kalbim kırıldı mı?
Ondan çok kalem kırıldı
Ruhen yaşamayan zamanlardayım
Ne yazsam eksik
Ne okusam yanlış
Solan çiçeklerin ömrünün telafisi yoktur mesela
Mevsimler için
Geç doğmuş güneşin sabaha faydası yoktur
Küçük kız eteklerim döküldü dizlerimden
Sonra büyüdü dizlerim, yırtıldıkça
Güzel dizeler öğrendim
Her birini kutsal bir kitap gibi tekrarladım iyi olmadığım zamanlarda
İyi gelir zannettim büyüklerden duyduğum masallar
Önüme o kadar kötü hikâyeler çıktı ki
İnanamadım, yalan tek gerçekti buralarda
Fazla uzağa gidilemezdi bu kadar kırıklarla
Ve içinde yanan bir yer varsa, elbet başka yerlere de sıçrardı
Mevsimlerini yitirmiş tenim
Körden farkım yok
Hep aynı türden soğukluğu hisseder mi insan, ölü gibi
Değişmiyorum, hiç denemiyorum değişmeyi
Başka bir şey hissetmeye mecalim yok
Bu konuşan bile kendi sesim değil
Ölü birinin elleri
Yaşamakla soğuk arasında gidip geldim
Geri zamanlarda kalmanın da bir farkı yok ölmekten
Hayat üzerine yeni bir şey yüklenemeyecek kadar ağırlaştı
Yepyeni bir mevsim gerekli şimdi dirilmek için
Yoksa ölü yapraklarımız
Zaman geçerken her gün birbirine daha benziyor
Daha yapışık, birbirinin devamı
İnsanlar gibi
Onlar da birbirlerine benziyorlar
Herkes aynı şekilde gidiyor
Soluksuz tek mevsim
Geride bırakamadığımdan
Geride kaldım
Sana git diyen gerilerde kalan sesimdi
Kırıktı, zamansızdı
Ellerimi sende unuttuğumdan beri
Dokunmayı unuttum
Bir daha öğrenemeyeceğimi biliyorum
Belki ısınabileceğim başka bir mevsim
Benim ağlamam senin gülmelerine denk geldi
Aynı anda, aynı şeylere üzülememek de dert değildi
Sen başkasıyla gülerken
Ben yalnız ağlıyordum
Senin beni terk etmelerin kırmadı
Beni düşünmen incitti
Üstelik derin bile değildi
Asıl o en başta bir kere kırıldığımda
Sonrakiler için saçma umutlar beslemeseydim
Şimdi böyle olmazdı
Kendimden çok umutlarımı büyüttüm
Seni de fazla büyüttüm gözümde
Ne yalan söyleyeyim
İkimizin toplamını böldüğümde
Bana bir şey kalmazdı
İçimdeki çiçekleri gözyaşıyla suladım
Biraz da toprağıma ayırdım
Kendime kendimden başka ağlayacak göz bulamam biliyorum
Solumda hiç kapanmayan bir ah
Bir zamanlar
İyi olacağıma inanırdım
Sonra daha da çoğaldı yaralar
Artık onların içinde bile beni bulamazsın
Kendimi yok etmede güzel bir zafer elde ettim
Bu senin kaybettiğin
Eskileri anlatmaktan vazgeçtim
Masalları anlamaya çalışıyorum
Gerçek yalandan ibaret
Sustum onlara
Kendime yenilip
Seni özlediğim geceler var ya
Şimdi hepsi birer kara yas
Sen telâfi edemeyeceğin günahlarının peşinde
İz sürüyorsun
Saçlarımı kestim
Gidişine kestiğim biletin ardından
Ne zaman bilet görsem korkarım
Sinema biletlerinden bile
Hepsi ayrılığı çağrıştırıyor
Ama hakkını yememek lazım
Usluca gittin
Sessizce, bir şey demeye lüzum yoktu zaten
Desek de fark etmeyecekti
Aramadığın için ulaşılamayan bir numarayım ben yalnızca
Dahası yok
Kendimi yok ederken bile
Senin bulabilme ihtimalinin olduğu bir yerdeyim
İstemedim, yabancılaştırmak istedim tüm göğsümü kaplayan varlığını
Sıcaklığını yok etmek için girdim buzlu sulara
Toprağımı düşecek kadar bile bir düş yoksa gözünde
Ben tahmin ettiğin toprakta olamayacağım.
Yirmi İki Ocak İki Bin On Beş 13 00
Nevin Akbulut
5.0
100% (8)