Ben ölümüm kefenini giydim
Sırtıma yapışıp kaldı
Yüreğime aşkın kanı döküldü
Ben öldüm, o yar öldürdü beni
Ya ben aşkın sevdanın anlamını bilmiyorum
Yada sevdam ölüm öpüçüğü konduruluyor yüreğime
Can derim Canan derim
Ömrümü yüreğimi kilim yapar sererim yoluna
Ezilen ben yok olan ben ölen ben
Hangi namert aşkım iksiri yerine zehir içirdi bana
Hangi namert eller dokundu sevdamıza
Hangi ayrılık şarkısı bizi uçuruma attı
Hangi şiir acımızı dindirdi
Kaç kadeh daha içmem gerek gerçek sevdayı bulmak için
Titrereyen mum alevinde alındı canım
Ne sancağım kaldı ne dik duruşum
Ben can koydum ortaya canlar yaşasın diye
Onlar zehir ikram etti onlar için alınan nefes son bulsun diye
Hey hat
Aşkın bir içimlik zehrini saldım vücuduma
Yanan ben ölen ben yok olan ben
Çürümüm eridi kaldı avuçlarında
Sağa döndüm olmadı sola döndüm olmadı
Hayat dedim nefes dedim aşk dedim sevda dedim
Vuruldum bir sevda tarafından
Faili meçhul yazıldı dosyama
Teneşir taşında Cansız bedenim
Gözler açık ayak parmağında 65 numara
Adı belli değil şanı hiç yazılmadı
Tanıyan yok bilen yok
İşte öksüz ve aşk uğruna teneşir taşındayım
Mezar ey mezar gövdeden aşağı bihayli uzun mezar
Bir avuç toprak başımın altına
Salınsın ne canlı varsa hemen yanı başıma
Örtünsün üzerim kürek kürek toprakla
Dikilsin taşım yazılsın 65 numaram
Yedi candan yedi göbeğe
Üç goncadan beş şerefsiz etekliye
Üç günlük dünyadan üç goncama miras
Aşkım son deminde içilmiş
Zehrin kadehi
Dolduran belli içen belli
Faili meçhul yazılır dosyama
Hüznüm mezar taşımı alaşağı etti
Toprak çöktü ceset güneşle buluştu
Karıncalar üşüştü ceset kötü kokar
Karıncalar ziyafet derdinde
Üç fatiha okunur cehennem kapıları aralanırken
Ruh teslimiyetini vermiş
Kalemi kırılmış cehennem mükafat görülmüş
Bu dünyada ölen ben öte alemde yine ölen ben
Hangi varlık kulun kula olan aşkını icat etmişki
Icad edenede bu aşkı yaşayanada
Bu yüreği taşıyan bu koca cüsemede
Lanet olsun
Lanet olsun böyle hayata böyle mezara