Şahsın biri duada,Rabbim beni bağışla,
Yapışmıştı Hareme,yalvarırdı Allaha,
Ey doğruya yardımcı,müttakiyi koruyan,
Doğruya yardım eden,haramlardan koruyan.


Sual etti insanlar,duan yok mudur başka,
Verdiler cevabını,bu bereketli dua.
Tavaf ederdim Beyti,takıldı ayağıma,
Baktım açıp keseye,bin altın vardı onda.


Mücadele başladı,içimde koptu derya,
Şeytan kandırmak ister,imanım dur der ona,
İhtiyacın vardır senin,helaldir sana altın,
Haram nasıl alırsın,cehennemde yanarsın.


Bir sesi duyar oldum,kesem kayboldu nerde?
Bulan getirsin hemen,otuzu ona müjde,
Dedim hayırlıdır bu,al kardeşim keseyi,
Müjde olarak bana,otuz altını verdi.


Geziyordum çarşıda,satıyorlardı bir köle,
Otuz altını verip,satın aldım kendime,
Geldi ordan Araplar,bakıyordu köleme,
Köleme sual ettim,ne derler doğru söyle?


Saklamadı anlattı-Ben Sultan oğlu idim,
Mağrip Sultanı babam,Habeş’liye yenildim,
Esir aldılar beni,sattı beni pazarda,
Elli bin verir babam,beni satın alana.


İyiliğin çok bende,satma az bir değere,
Elli bin altın vardır,gelenlerin cebinde,
Dediği aynen oldu,verdi elli bin altın,
Dükkan açtım hemence,Bağdatta oldum zengin.


Satar iken dükkanda,geldi tüccar bir Dostum,
Bir dostum vefat etti,kızı sana alalım,
Ay gibi güzel hatun,gel ortada bırakma,
Dostumun emaneti,sözüm yabana atma.


Kabul ettim hemence,kıydılar nikahımı,
Çeyiz olarak masada,dolu keseler vardı,
Vardı yazı üstünde,her birinde bin diye,
Dokuz yüz yetmiş altın,duruyordu birinde.


Sual ettim hatuna-Babam kaybetmiş Hacda,
Bulmuş bir helal zade,müjde vermişler ona,
Geriye bunlar kaldı,geldi sana benimle,
Helaldir bunlar sana,babam verdi eliyle.


Şükür ettim Rabbime,bunlar lutufdur bana,
Anlattım olanları,hayret ettiler buna,
Surur ve saadetle,perçinleşti yuvamız,
Mevlam çocuklar verdi,şenlenmişti hanemiz.


Yardımcısı doğrunun,Allah iki cihanda,
İşte bu sebebten ben,başka edemem dua,
Dünyada doğru yaşa,cennet aşıktır sana,
Şefaatci olacak,doğrulara Mücteba.

13.01.2014//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU