Çok teşekkür ederim değerli kardeşim aydın öğretmen ve düzeyli yurttaş Ülkü Ahıska. Hiç olur mu? Kurularla birlikte yaşları yakarmıyız. Buna razı olur muyuz!...Tüm sözümüz ve hıncımız duyarsız yaşlara, tuzu kurulara,"bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyerek ulufe bekleyenlere. Nasıl olsa onlara da dokunulacak. çünkü bu "hanu - yağmanın"sonunda her şey bitecek, bu günün ulufecileri mücadele eden, katlanan, mahrumiyeti göze alanların kazanımlarına ortak olmak için dürüst, namuslu vatanseverlere "yandaş" olmak için yanaşacaklar. İşte o zaman onlar hak ettikleri yoksunluklarla baş başa bırakılacak. İbreti alem için bu gereklidir. Bu vatana, bu toprakların dürüst ve namuslu mümin insanlarına yapılan zulümlere duyarsız kalanların gerekli dersi mutlaka almaları gerekir.

Bir ekin tarlasında asıl besin ekinlerinin arasında yetişen, zehirli kansorejen ökse otlarının temizlenmesi nasıl gerekliyse, düzeyli, uygar vatansever toplum bireylerinin arasındaki sömürgen, tufeyli, hain ve
ihanet odaklarının da öylece temizlenmesi gerekir. Yoksa düzeyli ve çağdaş bir toplumsal yapı nasıl kazanılır.

Çokça saygılarımla selamladım değerli ve birikimli aydın Ahıska öğretmen kardeşim sizi. Kemal polat

Çok teşekkür ederim değerli şair kardeşim sayın Atmaca. Bu güzel yorumunuzla tam da şiirimle vermek istediğim mesajı yansıtmışsınız.
Evet tüm toplumsal anlaşmazlıklar ve çalkantılar, ölümüne insanların birileriyle savaşı maalesef hep DİN odaklıdır. DİN' i insanlar arasında savaş ve rant aracı olarak kullananların gerçek ALLAH inancı ile hiç bir ilgisi yoktur. DİN' nin tek sahibi, her şeyin yaratıcısı Hikmet sahibi ALLAH dır. DİN i kendine silah ve kalkan yapanlar, onu koruyor rolüne oynayanlar yalancı, inançsız, toplumları ve insanları kandıran sahtekarlardır.
İŞTE TOPLUMCAK BİZDE BU ACILARI, SIKINTILARI, ÇATIŞMALARI O SAHTEKARLAR YÜZÜNDEN YAŞIYORUZ.
Alını kullanan İslamiyetin son kainat dini, Hazreti MUHAMMET (SAV) de son Peygamber ve en güzel, en doğru gerçeği bilen insan olduğunu idrak eder, bundan gerisini dinin gerçek sahibi ALLAH a bırakır.
Hiç kuşkusuz siz bu gerçeğin benden çok daha fazlasını da bilirsiniz.
Bizim anladığımız ve savunduğumuz LAİK insan: Harama ve hakkı olmayan hiç bir şeye el uzatmayan, adil olan, toplumsal hak ve hukuku sağlayarak yönetim uygulayan ve de dosdoğru bir mümin insan olarak yaşamayı, özgürlüğün, mutluluğun, her canlının hakkı olduğunu bilen ve bunu sağlamaya çalışan insandır.

İnsanları, bu kural ve olgulara uygun eğitip yetiştirirseniz, hiç bir toplumsal çalkantı oluşmaz, gerçek mümin insan hem kendi doğru yolunu, hem de HAK YOLU OLAN ALLAH YOLUNU, HİÇ BİR UYDURMA VE KAYDIRMA TELKİNLERE SAPMADAN, KANMADAN, KOLAYLIKLA KENDİ AKLIYLA, YETENEĞİ İLE BULUR.

Sonsuz sevgi ve saygılarımla selamlıyorum can kardeşim sizi.
Kemal Polat