bir oğlak dönencesiydi
geçiyordudUk marşlarımız gür sloganlarımız yalın ,yalcindı
gaib/e jurnalist ulak haberler gönderseler de
dua adında ki bed dualardi
ağzı gözü olmayan beyinsiz softa faxından, i

yine bir yiğit düştü dalından
.....içimize aktı gözlerimizden iki damla yaş !

dört diktatör çizmesiydi
dolarken kızıl kan !
kan istiyorlardı kan !
sıçrardı ülkemin bir başından diğer başına,
ölüm korkusu
zaten her diktatör kendi tarihini yazarlar

ama dağlar bizimdi !
olsada ilmik/de ki ip
sallanan bedenler
ki boğuk boğazlardaki ilmik bizimdi
bizim

eğer yol ;üfürükçülerin yamaçlarına takılmasaydı,halfeti karalığında kollarimız
olurmuydu kanatı parça parça ,uçurmalarımız ?
kalırmıydı sözlerimiz kısaların elinde,
yasaklı yasaklarimız ?

turunçu açalyalardı zerzavatcı dükkanlarında satlığa çıkan
ar
veya müzmin tutuklu,zencirlik iffetci namuslarımızdı gayıbın dükkanında

hele birde olmasaydı yılışık kediler her soba etrafında fare avcısı ?
kimbilir belkide ondan mirasdır,tarih denilen egemenlerin yağma talanı
taylak deve yavruları
malı götürürken
zincirliydi kollarımız

halbu ki bugün aşk şiir/i yazacaktı kalemim
sitemi reva görecektim, kendini naza çeken sevgiliye
belki bir şiir kimbilir okuyacaktım

mesel gel diyecektim son günüm,son demim,son tangom benim
yol kesen yusufçuklar vahamet kasp etmeden iki kolumu
gel diyecektim...gel..!
olmasaydı yeşile çalar etcil fravun fareleri
.....diyecektim

Kadir Haktan TÜRKELİ