karbon karası gözlerinden çöktü ranzam üstüne
yine kara bulutlarla tutuştu buram acılar
yine lime lime döktürdün alev yongasıdır sardı dört bir yanımı
halen göysümün üstündedir sürgün yaftası
kaç defa ıslatıldı göz bantım bir bilebilsen ?
kaç tefa sordum soruşturdum tanışdan
her ziyaret gizli bir eziyetti düğümsel

keşk yüzünü çevirmeseydi Ay ?
şimdi çoktaan getirmez miydik M.Ö devrinden
boynunuzun borcu olan Sosylist Devrim’i ni?

keşk engebeli yollarda tuzağa düşmeseydi
rehberlerimiz ?
getirmezmiydik bulutlar ardına
saklanan Ay ve ,Güneş/i ?
şimdi olmazmıydık mehlem aç kursak çocuk
vede
baldırı çıplak ,garip,gurbelere ?

sen bakma güneşin döngü rengine?
değişkendir ,devitgendir
ama
yemini var ülkeme getirmeye şenlikli bayramları

neden dır ki her nehiri taşkınlığa
iten yüksek kayalar ?
yoksa biz mi düşkun doğduk küçük dağlar üstüne ?

varsin olsun deniz kokulu acılarımız ?
varsın olsun hiç bitmeyecek kavgalarimız ?
vede
celâlı isyanlarımız ?

günümüze ışık saçan
Şafağımız
var !


Kadir Haktan Türkeli