15
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
1344
Okunma

neler hayal etmiştik yarınlardan
şarkılar söylemiştik
yarınlar bizim diye
umutlarımızı yükleyip yarınlara
yılları tüketmiştik
o zaman da dolup boşalmıştı sokaklar
sesleriyle gençlerin
tutuklanmıştık
bir türkü yakılıp yıkılır mı
iyice tütsüleyip
yaktılar
başımızın üstünde demir bir direk
kendine dönük lambası
sokak karartılmış
bir savaş var da sanki, karartma geceleri
sıkı sıkı kapamışız perdeleri
fısıltıyla konuşuluyor
nerdeyse bütün sesler bir sese ayarlı
bir camiden diğerlerine ayarlı ezanlar gibi
aynı makamı dinliyoruz
yine çocukların sütü yok
yine içeri doluyor yağmurlar
basıyor alt katları
işte yarın:
sünepe; kollar askıda, başlar yarık
çıkmıyor meydana insan
kükreyerek aslan gibi
çalışmıyor demir kol
boş boş aranıyor eller
yok ki hedefe odaklanan gözler
kapatmışız perdeleri sonuna kadar
odaya nasıl girecek güneş?
işte yarın
delirten dönekler
ekmek parası olmayanların önünde
ve işsizlerin
ve bıkmadan bölenlerin
bilmem kaç parçaya
neden bu şiiri yazıyor
yün ören ellerim..
10. 01. 1986/ 02. 01. 2014
Nazik Gülünay